Sınıf, öğretmenin egemenlik alanı

Şöyle bir taradım geçen haftanın gündemini. Bana göre en mühim olay Artvin'in Kemalpaşa ilçesi kaymakamı Mehmet Faruk Saygın'ın ziyaret ettiği okuldaki öğretmene kaba davranışıydı.

Haberi okuyunca yıllar öncesine gittim.

70'lerin sonu!

Hala saygıyla andığım kimyacı kadın öğretmen, sınıfa lambur lumbur dalan polis timini sınıftan kovmuştu. Öğretmen o ana kadar gözümüzde lümpen biriydi. Dönemin söylemiyle (galiba) burjuva kızıydı. Kılık kıyafeti TV'de gördüğümüz pop sanatçılarına benziyordu, zengin birinin idealleri olan kızı gibi bir hali vardı.

'Çıkın sınıfımdan!' diye öyle bir kükredi ki polislere!

Adamlar beklemedikleri bu tepki karşısında afallamaktan başka insani tepki veremediler.

O gün sınıfın hakiminin öğretmen olduğunu anladık. Sınıf öğretmenin egemenlik alanıydı. Mahkemenin hakimin olması gibi, futbol sahasının hakemin olması gibi..

Ne olmuş Kemalpaşa Çok Programlı Anadolu Lisesi'nde. Kaymakam sınıfa girmiş. Öğretmen Burak Kılıç elini uzatıp 'hoş geldiniz' demiş. Kaymakam 'Bu ne hadsizlik, sınıftan çık, dışarıda bekle' demiş.

Öğretmeni kendi egemenlik alanı sınıftan kovmuş. Birçok çıkarımda bulunmak olası bu olayda.

Öğretmen 'asıl siz çıkın' diyebilirdi.

'Kimse beni öğrencilerimin karşısında rencide edemez' diyebilirdi.

Şekilde görüldüğü gibi hiçbirini diyememiş, çıkmış sınıftan.

Öyleyse biz diyelim kaymakam beye:

Atatürk'e gönderme yaparak söyleyelim, yeni nesiller kaymakamların değil, öğretmenlerin eseri olacak.

Bir şey daha. Siz içişleri bakanına bağlısınız sayın Saygın! O öğretmen Milli Eğitim Bakanına!

Hadi bakalım, kim daha çok sahip çıkacak elemanına..

NOT: Kaymakam ertesi gün özür dilemiş öğretmenden. Çiçekli tokalaşmalı fotoğrafları yayınlandı hatta ama.. Bu olay da not alınmalı bence, güncel tarih yazarlarınca.

YASALAR KİMLERE EMANET?

TBMM Başkanı Mustafa Şentop milletvekili dokunulmazlık sayısının bin 359'a ulaştığını açıklamış. Yazıyla yazınca olayın vahameti tam idrak edilemiyor. Sayı şöyle: 1359!..

Ee vekil sayısı kaç?

600.

Böl 1359'u 600'e. Ne çıktı?

Adam başı 2.2 dokunulmazlık dosyası.

Ne yani?

Bu kadar 'suçlu' insanları mı yasa koyucu yaptık kendimize. Başka deyişle, yasaları, yasalarla başı dertte insanlara mı emanet etmişiz?

ENTERESAN SARIGÜL

Mustafa Sarıgül'ün sosyal medyaya yansıyan videolarına takılıyor musunuz?

Arabada müziğe eşlik ediyor, olası iktidarında ofsaytı kaldıracağını ilan ediyor, sonra başka bir müzikli video yayınlıyor, bu kez kareografi de yapılmış vs.

Sanki birileri Sarıgül'e 'saçmala!' demiş, 'böylece dikkat çekersin, bu gayri ciddilik sayesinde belki iş çıkarırsın!'

İyi de hiçbir politikacı böylesi bir gayri ciddilikten iş çıkarmayı kaldıramaz. Yanlış anlama olmasın, çok iyi gayri ciddilik bile bir şeydir, misal Ukrayna kendisine bir komedyeni devlet başkanı seçti, ama bu başka bir şey birader!

Sarıgül komedyen değil çünkü. Komedyen de değil, doğrusu hiçbir şey değil!

Bu adam kaç yıl Şişli'yi yönetti. Nasıl yönetti, neler yaptı, nasıl farkedilmedi, hakikaten merak konusu. Allah yardımcısı olsun demekten ve konuyu Türk hekimlerine emanet etmekten başka ne gelir elden.

PARA NERDE, UÇAKLAR NERDE

Yılmaz Erdoğan'ın 'Organize İşler' filmi replikleri en çok hatırlanan film imiş.

'Sen temizsin oğlum en çok kiri sen gösterirsin'

'Zamanında çok konuştum, faydasını görmeyince bıraktım'

'Müslüm denen bir hıyar varmış!'

'Araba nerde, para nerde, araba nerde!'

Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD'ye F-35'ler konusunda sert çıkmış. Demiş ki:

'Ya uçaklarımızı verecekler, ya paramızı'

Anladınız değil mi?

'Uçaklar nerde, para nerde, uçaklar nerde...'