Hava Durumu

Soğanlı Menemen!

Yazının Giriş Tarihi: 24.12.2019 08:20
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.12.2019 08:20

Şu acı tesadüfe bakın ki, Asteğmen Kubilay'ın Menemen'de katledilmesi ile bizim takımın Menemen'de katledilmesi hemen hemen aynı tarihe denk geldi: 22-23 Aralık!
O meşum olay demokrasiye, cumhuriyet değerlerine sahip çıkılmasının adeta kilometre taşı oldu.
Bizim takımın Menemen'e yenilmesi de, sanırım bu sene unun elendiği, eleğin asıldığı manasına geldi. (Umarım ve dilerim öyle olmaz)
Ahaliye umutsuzluk aşılamak da istemem ama 16 maçın 5'ini kaybetmiş bir takımın, şampiyon olması ve/veya aynı anlama geleceği için Lig'i ikinci sırada bitirmesi zor gözüküyor.
Bir tavrı, bir duruşu, bir karakteri yok çünkü takımın.

Bugünden yarına da olacakmış gibi durmuyor.
Her ne kadar ilk 2 kafadan çıkacak, 4 takım da aralarında 'play-off' oynayacak...
Derelerin altından daha çook su akacak.
Yani karalar bağlamak için henüz erken olsa da, dediğim gibi bir karakter koyamıyor ya takım ortaya, umutsuz olmak için yegane neden bu.
Yeni hoca İbrahim Üzülmez bugünden itibaren yeni bir 'hikaye' yazmaya koyulmalı.
Yoksa arada ezilen-büzülen 'Menemen soğanlı mı olur, soğansız mı?' takılmalarına maruz kalan, her şeye rağmen bu takımın peşinden gitmeyi bırakmayan biz taraftarlar oluyoruz...
(Soru: Kubilay oynasaydı ve Menemen'e gol atsaydı, bu durum Bursa spor basınında nasıl değerlendirilirdi sizce?)

BİRİNCİLİĞİ BEYAZA VERDİLER!

Klavye başına otururken maksadım Sinan Aygün'le, Mansur Yavaş arasında geçen suçlamalar ve cevaplara ilişkin birş eyler yazmaktı.
Konuyu çalıştım, detayları topladım. Tam oturdum yazacağım.
İçimden gelmedi. Valla.
Olay resmen 'çamur at izi kalsın' muhabbeti çünkü.
Bu olayda asıl en dikkat çekici detay, Sinan Aygün'ün vakti zamanında CHP milletvekili olması.

Galiba asıl sorgulanması gereken de bu!
Elde, 'Ankara'yı parsel parsel sattı' suçlaması yüzüne karşı yapılmış Melih Gökçek gibi bir isim varken, iyi insanların iyi isimlerinin kötü şeylere bulaştırılmaya çalışılması, çok kötü.
Girmeyelim bu toplara. Organize işler bunlar!
Demişken aklıma geldi. 'Organize İşler' filminde ne diyordu baş karakter Asım Noyan (Yılmaz Erdoğan) ne diyordu Süpermen Samet'e (Tolga Çevik):
'Sen temizsin oğlum, en çok kiri sen gösterirsin!'
Yılmaz Erdoğan bu repliği yazarken Özdemir Asaf'ın 'Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu/ Birinciliği beyaza verdiler' dizelerine gönderme mi yaptı, bilinmez.
Bilinen, sadece Mansur Yavaş değil, CHP'li tüm belediye başkanlarının düsturu olmalı o replik... En ufak hatalarında üzerlerine abanılacağının, üşüşüleceğinin bilinciyle hareket etmeliler.

BENZETME!

Sosyal medyaya bakınırken dün, çok enteresan bir 'benzetme'ye rastladım.
Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, Ankara eski Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek için 'Moğol istilasından sonra Ankara'nın karşılaştığı en büyük felaket' demiş. Hakikaten çok enteresan bir 'benzetme' olmuş.

MÜZE GEZ, UZUN YAŞA!

Orhan Pamuk'un 'Masumiyet Müzesi' romanının bir bölümünde, Almanya'daki müzelerin tamamını gezmeye bir insanın ömrünün yetmeyeceği yazılıydı.
Gün ışığına çıkarılan çıkarılmayan arkeolojik alanları, yeterli fiziki koşullar olmadığı için sergilenmekten ziyade depolarda bekletilen tarihi eserleri falan düşündüğünüzde, Türkiye için herhalde şu cümle kurulabilir aynı minvalde:
'Bu ülkedeki tüm tarihi değerleri görmeye bir değil üç insan ömrü yetmez!'
İnsan ömrü ve müze demişken, dün Bursa Hakimiyet'in arka sayfasındaki şu habere de değinelim:
'İngiltere'de yapılan bir araştırmaya göre, tiyatro, müze ve sergi ziyaretleri insan ömrünü uzatıyor.'
Yani neymiş, kültürel faaliyetlere katıl ömrün uzasın!
(Erken ölüm riski yüzde 30 azalıyormuş.)

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.