Suriyeliler konusuna tartı aletli yaklaşım!

İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Türkiye'de bir milyonu aşkın vatandaşın açlık sınırının altında olduğunu söylemiş ve eklemiş:
'Türkiye'deki Suriyelilerin yüzde 32.6'sı fazla kilolu, yüzde 27.7'si obez.'
Bu oranları peş peşe veren biri ne demeye getiriyor sizce?
'Bizim insanımız aç, Suriyeliler ise semirdikçe semiriyor!'
Bu mudur?
Geleceği parlak olduğu söylenen bir partinin genel başkan yardımcısının tespiti böyle mi olmalı!?
Fazla kilo ve obezite dengesiz beslenme sonucu olur. Ve gastronomi bilmeye gerek yok, 'dengesiz beslenme' ile 'yetersiz beslenme' hemen hemen aynı kapıya çıkar!
Ümir Özdağ gibi okumuş etmiş birinin, aşırı kilolu ve obez olduğunu söylediği Suriyelilerin ülkelerinde cılız ve sıska olduklarını sanması, neredeyse komik ötesi.
Ülkedeki Suriyeliler sorunsalına bakacak daha nesnel ve geniş bakış açıları var Sayın Hocam!
Ama tabii önce elinizdeki tartı aletini bırakmanız lazım.

Kul hakkı yer ama, sol elle yemek yemez

Geçen gün bir sohbet sırasında 'Türk halkının dini profili'ni çıkaran ilahiyat kökenli bir arkadaşım, çok harika bir liste yaptı.
Necip milletimi 'Bir sünneti yerine getirmek için 40 tane farzı ihmal eder' diye özetleyen bu ilahiyatçı arkadaşa göre, 'saflarımızdaki kimi hatalı eğilimler' şematik olarak şöyle:
1. 5 vakit namaz kılmaz, teraviyi kaçırmaz.
2. Zina yapar ama gusül apdestinden vazgeçmez.
3. Haram diye domuz yemez, alkolden vazgeçemez.
4. 11 ay içer, ramazanda içmez.
5. Kul hakkı yer ama sol elle yemek yemez.
6. Ölülerin yanında örtünür, dirilerin yanında saçılır.
Nasıl ama?
Sizi bilmem, bana göre tespitler on numara.

Durakta kitap okuyan abla

Belediye otobüsünde, metroda kitap okuyan çok gördük. Ender görülen bişey ama, yok değil.

Bu abla, otobüs durağında kitap okuyan haliyle, hepimize örnek.
Lütfen hali pür melalini inceleyelim. Öyle varlıklı, bütçe olarak donanımlı bir hali yok, şekilde görüldüğü gibi. Bastonuyla torbasıyla, 'bir lokma bir hırka' felsefesinin vücut bulmuş hali gibi değil mi?
Valla öyle. Ama bakın hem gazeteye (gazete okurken de gördüm!) hem kitaba verecek para, daha mühimi bunları okuyacak zaman da bulabiliyor. Olmasa da yaratıyor.
Ve bana kalırsa memleket bu abla gibilerin yüzü suyu hürmetine ayakta.