Tanımıyorum dedi ya...

Dünya durdukça başımızda durmasını canı gönülden temenni ettiğimiz, Cumhurbaşkanımız çıktı SADAT ve Başkanı Adnan Tanrıverdi için ‘tanımam etmem, alakam yok’ dedi mi? Dedi.

Bana göre o saat konu kapandı.

Ben beyana bakarım!

Ama gördünüz işte, Kılıçdar’ın başını çektiği muhalefet ekibi Sayın Cumhurbaşkanımız’ın çarşaf çarşaf fotoğraflarnı neşretmeye başladı.

Neymiş, Cumhurbaşkanı’nın Tanrıverdi’yi tanımama ihtimali yokmuş.

Amaçları, ‘hani tanımıyordun resmin var kaç tane’ demeye getiriyorlar.

Kardeşim, her fotoğrafımız olan kişiyi tanıyor olsak ohoo yani.

Fotoğraf  konusu böyle.

Gelelim Tanrıverdi’nin Saray’da katıldığı güvenlik zirvelerinde yer alması meselesine.

Fotoğraf ortada!

Cumhurbaşkanı orada. Milli Savunma Bakanı orada. MİT Başkanı orada.

Dikkatli bakmazsan göremezsin, Tanrıverdi de orada, hemen MİT Başkanının yanında.

Bana öyle geldi ki, o fotoğraf çekilirken MİT Başkanının yanı boş kaldı. Tanrıverdi de o sırada oradan geçiyordu, ‘abi’ dediler büyük ihtimal, ya da ‘Paşam, biliyoruz senin bu işlerle alakan yok ama sandalye boş kaldı, fotoğraf boş çıkmasın, otur şuraya bir zahmet.’

O da oturdu. Bana kalırsa bu işin izahı da budur yani, başka ne olacak ki.

Ve muhalefetin son argümanı Tanrıverdi’nin ‘başdanışman’ olması meselesi.

Fotoğraflar konusunu bir biçimde hallettim sanıyorum, merak buyurmayın bunu da açıklamaya çalışacağım, Allah yardımcım olsun.

Efendim başdanışman deyince akla ne geliyor, mutlaka tanınan biri değil mi?

Değil işte. Bilin bakalım araştırınca ne çıktı ortaya:

Cumhurbaşkanımızın, - sıkı durun-  tamı tamamına 35 (yazıyla otuz beş) başdanışmanı var.

Size soruyorum şimdi, 35 başdanışmanınız olsa, ismiyle cismiyle tanıma ihtimaliniz var mı hepsini?

34’ünü aklınızda tutsanız dahi, birini unutmanız söz konusu olmaz mı yani.

(Listeyi inceledim, ben sadece Basketbol Federasyonu Başkanı Hidayet Türkoğlu’nu tanıyorum misal.)

Hasılıkelam, Cumhurbaşkanı ‘tanımam etmem, alakam yok’ dediği an, benim için konu kapanmıştır muhteremler!

Siz de üzerine gitmeyin bu konunun, tanımıyorum diyene, tanıyorsun diye ısrar etmeyin. Komik olmayın!..

BİRLİK, BÜTÜNLÜK

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, hayat pahalılığı ile ilgili, ‘Esas olan birlik ve bütünlüğümüzdür’ dedi.

Anladığım kadarıyla imaj olarak beyefendi, küçük sorunlar yerine büyük fotoğrafa bakmayı tercih eden vizyon sahibi biri.

‘Her şey halledilir’ demeye getirmiş, ‘fiyatların yüksekliği, hayat pahalılığı, geçim derdi.. Birlik beraberliğimiz bozulmasın yeter ki.’

Buradan vatandaşın çıkarımı şu olmalı:

Çocuk harçlık mı istedi, ‘Ezan susmaz’ deyin. Ev sahibi kirayı mı hatırlattı, cümleye, ‘bayrak inmez’ diye başlayın. Market alışverişi 3 haneli rakam mı oldu, kasiyere ‘Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz günlerden geçtiğimizi’ hatırlatın.

(Bu yaşıma geldim, hamasetin işe yaramadığını görmedim.)

BACAK UYLUĞU

Konya Numune Hastanesi Başhekim Yardımcısı ve İHH İnsani Yardım Vakfı Konya İl Başkanı Hasan Hüseyin Uysal, sosyal medya hesabına şöyle yazmış:

‘Toplumun en zayıf yanı da, en kuvvetli yanı da kadın. Konya’da bile göbeği, göğüslerinin yarısı, omuzları, bacak uyluğunun yüzde 80’i açık tipler türedi. Bu teşhir beden görseli satma değil mi? Beden satmaya giden yok, fa..şelik yolu değil mi?’

‘Beyin fa..şe’sinin ifadelerine dikiz!

‘Göbek, göğüslerin yarısı, omuzlar, bacak uyluğunun yüzde 80’i’ falan..

Vakıf Başkanıymış bir de. Allah esirgesin, bunun yapacağı ‘insani yardımlar’dan..

 UZAY ARACI YOLDA

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, ‘Uzay aracımızın tasarımına başladık’ müjdesini vermiş.

Bu müjdeyi ayakta alkışlaması gereken gereksizin biri, aklı akaryakıt zamlarında olsa gerek ‘Motorinli mi olacak’ diye pompaya nasıl yansıyacağına dikkat çekmiş.

Tasarımcılarının hava boşluklarında falan vitesi boşa atacak bir teknoloji tasarlayacaklarını bile akıl edememiş.

(Son cümlede fark ettim ki, benim kafa da akaryakıtta..)