Hava Durumu

‘Yazı’larını kendileri yazmadı

Yazının Giriş Tarihi: 27.02.2022 07:47
Yazının Güncellenme Tarihi: 27.02.2022 07:47

Ne zaman yanımızda yöremizde bir savaş çıksa.

Orhan Veli’nin ‘Bayrak’ şiiri gelir aklıma:

‘Ey bu muharebe meydanında. Avuçları kanımla dolu.  Kafası gövdemin altında. Bacağı kolumun üstünde.  Cansız uyanan insan kardeşim! Ne adını biliyorum. Ne günahını.  İhtimal aynı ordunun neferleriyiz. İhtimal düşman…’

Böyle olağanüstü dönemlerde karşımıza dikilen herkes sanki ağız birliği etmişçesine sorarlar bize:

‘Ne oluyor Rusya ile Ukrayna arasında?’

Ne olacak ki?

Filler tepişir her savaşta, çimenler ezilir.

Devam şiire:

‘Belki de tanırsın beni. Ben İstanbul' da şarkı söyleyen. Teyyareyle Hamburg' a düşen.  Majino' da yaralanan. Atina' da açlıktan ölen.  Singapur' da esir edilenim. Alınyazımı kendim yazmadım. Bununla beraber biliyorum.  O yazıyı yazanlar kadar olsun.  Çilekli dondurmanın tadını...’

Hafta içi ablama uğradım nihayet. Savaş haberinin  alt yazısında ’40 asker öldü’yü okumuş, dikildi karşıma, ‘yaz bunu’ diye ültimatom verdi:

‘Yaz, onlar sayı değil, rakam değil, her biri kocaydı, sevgiliydi, nişanlıydı, arkadaştı, oğuldu, yavruydu, ana kuzusuydu..’

Evet, belki ilk göz ağrısıydı, belki tekne kazıntısıydı, gece ateşlendiğinde başa ıslak bez konulandı, emzirilendi, ilk adımlarına tanık olunandı, tıpış tıpış okula gidendi.

Büyüdüğüne gıdım gıdım, saat saat, gün gün, hafta hafta, ay ay tanık olunandı.

O öldü diye nasıl söylenecek şimdi annesine…

Devam şiire:

‘Yirmi yıllık çalışmanın. Bir kurşunluk hükmü varmış. Hayata  Harkof  bölgesinde atılmakmış nasip. Aldırma.  Biz bir bayrak getirdik buraya kadar;  Onu daha ileriye götürürler;  Şu dünyada topu topu iki milyar kişiyiz. Birbirimizi biliriz.’

Orhan Veli bu şiiri yazdığında dünya topu topu 2 milyarmış.

Şimdilerde topu topu 7 milyar olduk ama ‘doğu cephesi’nde değişen bir şey yok.

Hala bir kurşunluk hükmü var 20 yılın, Harkof  bölgesinde.

GAZETECİ SAVAŞA KARŞI

Doktorların Hipokrat yemini gibi biz gazeteciler de evrensel gazetecilik ilkelerine bağlıyız. Bu ilkeler içinde yer almasa da, biliriz ki, bizim meslek ciğerden savaş karşıtlığı gerektirir.

Bakmayın çıkan her savaşta çelik yeleğini giyip üzerinde ‘press’ yazılı miğferini takıp bölgeye kapağı atanlara, kendine ‘savaş muhabiri’ süsü verip ortama konuşlananlara.

Bakmayın yaptığı haberleri ‘savaşta zenginler kaçar, fakirler ölür’ bakış açısı yerine, ‘beynelmilel münasebetler’ ağzıyla servis edenlere.

(Sözlerim, ‘embeddet’ olanlara, ordunun birinin yanına iliştirilmişlere.

‘Savaşta önce gerçekler ölmesin’ diye uğraşan-didinen, ‘ateş altında’ bile ‘üçüncü göz’ olmaya çalışan gazeteci, baş tacı.)

Gerçek gazeteci zaten savaşa karşı.

Buyurun, öylesine bir tarama sonrasında hemen karşıma çıkan şu üç habere:

1. Rusya’da savaş karşıtı tepkiler: Gazeteciler imza topluyor, halk barış için sokaklarda.

2. Rus Novaya gazetesinden savaş karşıtı bildiri: Utanç içindeyiz.

3. Rusya’da tanınmış isimler ve 100’den fazla gazeteci savaş karşıtı kampanyayı imzaladı.

(Devam şiire: Teyze amca bir imza ver, çocuklar öldürülmesin..)

HARBE GİDEN..

‘Barışta oğullar babalarını gömer, savaşta babalar oğullarını’ demiş Heredot. ‘Savaşın iyisi, barışın kötüsü olmaz’ demiş Benjamin Franklin.

‘Ulusun hayatı tehlikeye girmedikçe, savaş bir cinayettir’ demiş Atatürk.

En çarpıcı olanı da, Srebrenica katliamında vurulan 4 yaşındaki Bosnalı çocuğun annesine sorduğu şu soru:

‘Çocukları küçük kurşunlarla öldürürler değil mi anne..’

Elden başka bir şey gelmiyor ne yazık ki.

Orhan Veli’ye havale edelim yine dilek ve temennimizi.

Devam şiire:

‘Harbe giden sarı saçlı çocuk! Gene böyle güzel dön; Dudaklarında deniz kokusu, Kirpiklerinde tuz; Harbe giden sarı saçlı çocuk!.’

Onbinlerce, yüzbinlerce insan yerinden yurdundan, işinden gücünden oldu.

Ama daha mühimi, ‘harbe giden’ binlerce çocuk geri dönemeyecek.

Çok daha fazlası bir daha ‘bahar’ göremeyecek.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.