Hava Durumu

Yunuseli imara açılsın!

Yazının Giriş Tarihi: 02.03.2021 08:03
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.03.2021 08:03

Artık ne Bursa yeşil, ne memleket cennet vatanım.

Uzaydan çekilen fotoğraflarda kabak gibi görünüyor, Türkiye, Karadeniz sahil şeridi dışında hakikaten kabak. Bildiğin kel.

Denirdi ki eskiden Bolu'dan sincabın biri ağaca çıksa, daldan dala geçe geçe Artvin'e kadar gider.

Semadan çekilen fotoğraflara bakıyorum da, sevimli sincabımız epeyce bir mesafeyi yaya yürümek zorunda kalacak gibi, çok yazık.

Google'a 'katledilen doğa' yazıyorum, olanı biteni okurken içim kalkıyor. 'Siyanürle altın arama' yazıyorum, ohoo neredeyse her yer!

'Maden izinleri' yazıyorum, 500 küsurluk listeler var.

Toprağını, suyunu, havasını bu kadar hoyratça bitiren başka bir ülke var mı acaba?

İlk 50'yi devirdik, ikinci 50'nin neresinde 'terki diyar' edeceğimiz belli değil ama şu belli, su kabağı gibi:

Her şeyiyle kirletilmiş bir ülke bırakıyoruz, gelecek nesillere.

Bursa'da bir süredir devam eden Yunuseli muhabbetine 'imara açılsın!' şeklinde uçuk yaklaşmamın sebebi hikmeti, özümün kendi beynini tokatlama isteği!

Yüzlerce binlerce alanda, ortamda, habitatta, bütün ekosistemin içine etmişken, yaban hayatı bitirmişken, Yunuseli tartışması hakikaten savunmanın bir parça ilerde kurulmasından başka ne ki?

Elbette Yunuseli de çok önemli.

Kentteki diğer 'yeşil leke'ler de.

Uludağ, Botanik Park, Kültürpark, Ziraat, Kent Ormanı, Mihraplı...

Yunuseli de bunlardan biri.

Ve ne şanslı ki, onun için uğraşanlar, didinenler, korumaya çalışanlar, hassasiyet tesis etmeye uğraşanlar var.

Ya kamuoyunun ne olup bittiğini hiç bilmediği diğer coğrafyalar!

Çevre konusunda 'hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır, o satıh bütün vatandır' anlayışının egemen kılınmasının zamanı geldi de geçiyor.

Bakıyorum saate! Oho geçmiş bile.

Herkes, hepimiz, hayatımızın geri kalanını, yatıp-kalkıp çevreye adasak bile, çoğu güzelliği geri alamayacak, kurtaramayacağız yine de.

UZAY ÜLKESİ TÜRKİYE

Uzaydan çekilmiş fotoğraf demişken devam edelim.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank beyefendi demiş ki:

'Türkiye bir uzay ülkesi!'

El hak doğru. Tamamen aynı fikirdeyim.

Bir Mars'tan gelen fotoğraflara bakıyorum, bir memleketin uzaydan çekilmiş fotoğraflarına. Renkler tıpatıp neredeyse.

Gri, bilemedin kahverengi, çorak bir görüntü ikisinde de.

Gezegen yaşanmaz bir yer olduğunda, yani Nazım Hikmet'in 'Ya ölü yıldızlara götüreceğiz hayatı, ya dünyamıza inecek ölüm' dediği süreç başladığında..

Bu yeni duruma en iyi uyum sağlayan ahali 'uzay ülkesi' Türkiye ahalisi olabilir belki.

Oralarda da yok, hayvanat, nebatat vs. Bizde de.

Ortama alışığız yani.

TİLKİYE Mİ ACIYACAK?

Çevreciliğin moda olduğu 80'li yılların sonunda, Avrupa'da kürk giyen kadınların üzerine mor boya atıldığı falan yazılır, çizilirdi.

Öyle ya, kürk hayvanın derisi, sen kim oluyorsun da, sırf onu üzerine giymek için hayvanların katledilmesine ön ayak oluyorsun!

Bir kişi kürk almaktan vazgeçtiğinde bunun onlarca hayvanın gereksiz katliamının engellenebileceği hususu bir vesile ile yeniden ülke gündeminde.

'Diva'mız, canımız ciğerimiz Bülent Ersoy hanımefendimiz sayesinde.

Abla'nın 450 bin lira ateşleyip aldığı kürk için, (ben de okuduğum havadislerin yalancısıyım) tamı tamamına 55 tilki canından olmuş.

Bir kürk için 55 tilki. Çok büyük sayı değil mi? Abla'da bunun gibi 22 kürk daha varmış. Onu da ÇYDD'ye bağışlayacağını söyleyince öğrenmiştik. Dernek bu bağışı kabul etmediğini açıklayınca Ersoy'da derneği vasiyetinden çıkarmıştı.

Yunuseli, uzay, kürk falan derken içim şişti.

Gülümsemeye çalışarak bağlayalım bu faslı:

Sosyal medyanın birinde vatandaşın biri Ersoy ve kürkü ile alakalı şu paylaşımda bulunmuş:

'Boşuna konuşmayın. Kadın kendi .....'sına acımadı, tilkiye mi acıyacak!'

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.