Hava Durumu

Yüz binler gidiyor, milyonlar geliyor

Yazının Giriş Tarihi: 25.07.2021 07:55
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.07.2021 07:55

8 milyarlık Dünya'nın 6 milyarı doğduğu yerde yaşamıyor.

Öyle veya böyle hepimiz göçmeniz.

Bir göçmen gezegeninde yaşıyoruz yani.

Göçmen ülkesi var, misal ABD. Göçmen kıtası da var, misal Avustralya.

Kıtadan kıtaya, ülkeden ülkeye, şehirden şehre ve hatta ilçeden ilçeye örneğin Yıldırım'dan Nilüfer'e göç var.

Gözlerimi kısıp yakın çevremi, hısım akrabayı, arkadaşları dostları tarıyorum, ohoo giden gidene. Kimi okumaya, kimi çalışmaya.

Kızım ABD'de, iki yeğenim Almanya'da, bir yeğenim Londra'da, biri Belçika'da. Mehmet'in oğlu Çin'deydi, Çinli sevgilisiyle arası bozuldu, yeni döndü. İsmail'le İhsan'ın oğulları öğrenci Almanya'da. Orli'nin yeğeni İspanya'ya gelin gitti, ama şu an Finlandiya'da. Ali Can Hollanda'da. Yusuf'un oğlu Avustralya'da, evlenmek üzere bir Japon kızla. Özcan'ın ve Nejat'ın oğulları İtalya'da, Ahmet Abi'nin kızı çalışıyor Londra'da.

Akıllı, yetenekli, çalışkan, ülkeye son derece yararlı olacak gençlerimiz, daha iyi bir yaşam için, ülkede rekabet şartları çalışmadığı için ve emeklerinin karşılığını daha iyi alacaklarını düşündükleri için ekmeklerini ülke dışında arıyorlar.

GELEN GELENE..

'Giden gidene'yi anlattık, sıra geldi 'gelen gelene'ye.

Yazının bundan sonrasını nefret suçu işlememeye özen göstererek ve gizli ırkçılık batağına saplanmamak için son derece itinalı yazacağım.

Dolayısıyla öncelikle şunu söyleyeyim:

Herkesin ama herkesin canı tehlikedeyse veya düşüncelerini ifade etmesine izin verilmiyorsa, yaşadığı ülkeyi terk etme hakkı var.

Bu hak beynelmilel. Evrensel bir insanlık kazanımı.

Daha da geliştireyim bu hakkı, herkes daha iyi yaşayacağına inandığı yere gitmeli ve bu kimse tarafından engellenmemeli.

Türkiye'de iç savaştan kaçan 5 milyona yakın Suriyeli olduğu biliniyor. Şu anlarda da yoğun bir Afgan göçüne tanıklık ediyoruz.

İnsan kaçakçılığı yapanlar, bu işten nemalananlar, ellerini ovuşturuyorlar. Taliban Afganistan'ın neredeyse yüzde 90'ını kontrol etmeye başladı, iş tamamını kontrol etmeye doğru gidiyor, Afganlar'da yola koyuldu, İran'ı hızlıca geçip Türkiye'ye varıyorlar.

Davetsiz geliyorlar, sigortasız çalışacaklar, çoğu mevsimlik işlerde daha düşük ücretlere, dolayısıyla sefil hayatlara razı olacaklar.

Kafamız acayip karışık.

Her evden, her sülaleden 2-3 aile 'Alamancısı' olan bir ülkenin sakinleriyiz. Almanya'da neo-nazilerin, Fransa'da ırkçıların bizimkilere olumsuz bakış hikayelerine yabancı değiliz.

Üstelik bizimkiler iş gücü talebi nedeniyle gittiler Almanya'ya, davetliydiler.

Suriyelileri, Afganları kimse davet etmedi.

Dolayısıyla çok yakın zamanlarda 'bunlar geldi bizim işlerimizi elimizden aldılar, onlar yüzünden ücretlerimiz azaldı' hissiyatlı 'alerjik faaliyetler'in çatışmaların yaşanmasının eli kulağında.

Çünkü bu ülkede çalışabilir durumda olan insanların çok önemli bir kesimi işsiz, çalışanlarının da yüzde 56'sı asgari ücretli.

SORMAGİR ÜLKESİ BARİYERİ

Açık ve samimi söyleyeyim konuyu nasıl bağlayacağımı bilemiyorum.

Koca ülkenin 'sormagir apartmanı' gibi olması herkesi irrite ediyor.

Bu ayrı konu.

Düzensiz göçün dağlarda donan, Van Gölü'nde boğulan, Ege'de patlayan lastik botlardan cesetleri bile bulunamayan 'insanlık dışı' fotoğraflar ortaya koyması da eminim herkesi çok üzüyor.

Peki ya Avrupa?

İcraatlarıyla, alışveriş merkezinde herkes gibi kuyruğa girmesiyle, evde bulaşıkları kocasıyla sırayla yıkamasıyla, apartman dairesinde oturmasıyla tüm dünyanın tevazu abidesi olarak görülen Angela Merkel'in..

Her haliyle keşke bizim ülkemizi yönetse denilen Şansölye'nin, Avrupa'nın ikili standardını hiç çekinmeden dile getirmesine ne buyrulur. Şu laflara bakın yahu:

'Türkiye'nin gelecekte de AB üyesi olacağını düşünmüyorum. Mülteciler için 3 milyar Euro daha vereceğiz. Bu tabii Türkiye'nin harcadıklarının sadece bir kısmı. Ama herkesi alamayız ve Türkiye'de iyiler.'

Bu son cümle önemli. Bu cümle emperyalistlerin doğal kaynak çıkarları için üçüncü dünyada birçok ülkeyi mahvettikleri ve kendi yol açtıkları sorunu kendi sorunları gibi görmeyip başkalarının sorunu olarak algıladıklarının da itirafı.

'Ama herkesi alamayız ve Türkiye'de iyiler' lafı, kafamdaki Merkel imajını yerle bir etti. Onların gözünde Türkiye, düzensiz göçün bariyeri.

Mekana herkesi sokmayan kapı görevlisi.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.