Zam sebep, trafik netice!

Rivayet o ki bu lafı bir Osmanlı nazırı etmiş:

‘Mektepler olmasa maarifi pek güzel idare ederdik!’

Edildi mi edilmedi mi, ondan da kimse emin değil ama laf kim ne derse desin, Türk ‘idare’ sisteminin özeti gibi.

Al, hayatın istediğin her alanına uygula!

Misal hastalar olmasa hastaneleri de pek güzel idare etmek mümkün, aynı mantıkla. Askerler olmasa askeriyeyi. Suçlular olmasa adliyeyi.

Mümkün mü bu ‘olmasa’ hali.

‘Tabii ki namümkün’ demeyin, mümkün oldu!

(Akaryakıta bir yılda 46 kez zam gelmiş. Geçen yıl Ocakta 396 liraya dolan depo bugün 822 liraya doluyormuş.)

Gelinen noktada yaşadığımız tam olarak şöyle:

‘Araçlar olmasa şehir içi trafiği pek güzel idare ederiz!’ durumu peş peşe gelen benzin zamları marifetiyle resmen ‘gerçek’ oldu...

Ahali sosyal medyada birbirine ‘yandex’ fotoları atıp duruyor, ‘amanın yollar rahat, trafik şahane akıyor’ manasında.

Bütün yollar yeşil, yemyeşil!

Geçen Bursalı bir kardeş ‘Kestel’den Hamitler’e 20 dakikada geldim, n’oluyo lan, bir şeyler mi oldu bilmediğim!’ yollu kibarca dile getirmiş vaziyeti.

Son tahlilde İstanbul trafiğine bile rahmet okutan Bursa trafiğinde bile durum vaziyet bu minvalde.

Hasılı benzin zammında durum kel.

Şehir iç trafikte durum mükemmel.

Türkiye’nin çözülemeyen kangren olmuş sorunlarından biri olarak söylenir ve anılır ya, İstanbul trafiği.

Gelinen noktada durum şu:

Hükümetin benzin zamları sayesinde tarihe geçecek, İstanbul trafiğini çözen belediye başkanı olarak Ekrem İmamoğlu!..

ZAFER SEMADA..

Arkadaşım Fırat Emiroğlu, ‘Son güncellemeye göre yerli uçağımız 2023’te göklerde olacakmış. Uçağı yapmak değil, depoyu fullemek önemli artık’ diye ‘twit’ atmış.

İlahi Fırat, kafayı taktığın konuya bak!

Mühim olan havalanmak!

Havada vitesi boşa atıp, yani motorların ikisini de kapatıp, peygamber vitesiyle hiç kanat çırpmayan martı gibi süzülerek 150 kilometre kadar gidilebileceğini de mi dikkate almıyorsun!

2023’te göklerde olacak milli uçağımızın güneş enerjisiyle çalışmayacağı nereden belli.

Uçağı yapan üst akıl, her seferinde 200 liralık jet yakıtı almayı da mı akıl edemeyecek!

Güneşe akşam serinliğinde gitmeyi tasarlayan muhteşem ecdadın şahane ahfadıyız biz. Küçümseme pliizz!

SOKAKTA BİRİ Mİ VAR?

Birbirini anlamayan- anlayamayanların iletişiminin adı bu:

‘Sağırlar diyaloğu’ 

Siyah-beyaz televizyon yıllarında bir banka reklamında iki yaşlı ve işitme kayıplı amca sokakta karşılaşmış birbirleriyle, ‘Akbank’a mı, yoo Akbank’a’ diye muhabbet etmişti.

Günümüz siyasetçilerinin geçen haftaya damga vuran ‘sokak ve çıkma’ muhabbeti bana o reklam filmini hatırlattı:

AKP’li: Sokağa çıkarsanız sonuçlarına katlanırsınız!

CHP’li: Sokağa çıkmak kitabımızda yok.

MHP’li: Hele bir sokağa çıkın da görün.

Bu üç siyasetçiden 2’si galiba sokağa çıkılsın (ve Akbank’a gidilsin) istiyor gibi.

Bilin bakalım hangi ikisi!

(Ne sokağa çıkan var, ne isteyen, öyleyse bu tehditler niye savruluyor mütemadiyen..)