Hava Durumu

Zirve ve zırva...

Yazının Giriş Tarihi: 08.05.2022 08:04
Yazının Güncellenme Tarihi: 08.05.2022 08:04

İmamoğlu, bayram ziyareti ayağıyla Doğu Karadeniz’i tavaf ederek, bir kez daha İstanbul’dan ziyade ‘Türkiye’nin belediye başkanı’ olmayı kafaya koyduğunu kanıtladı. Daha önce Diyarbakır’a gitmiş olmasa, bir ay sonrası için Ardahan ziyareti ajandasında yer almasa, ‘ne var canım herkes bayramda memleketine gidiyor’ de, geç. 
10 tane miting yaptı, 50 tane mesaj verdi ve fakat herkes oturdu kalktı, Nagehan Alçı ve Ertuğrul Özkök’lü fotoğrafı tartıştı.
Bir kez daha mazruf yerine zarf konuşuldu.
Her devirde iktidar yanlısı olmaya özen gösteren bu isimlere yakın olmak İmamoğlu’na ne kazandıracak konusu çok toz kaldırır. 
Nagehan’la Özkök’ün ‘uçağa iliştirilmiş gazeteciler’ misali orada olması, İmamoğlu’nun hanesine bana kalırsa büyük zarar yazdı. 
Akabinde bir sonraki geziye Abdülkadir Selvi’yi de çağırabileceği söylemi kelimenin tam anlamıyla tüy dikti. 
‘Ben toplumun bütün kesimleriyle barışık siyaset yapacağım’ anlayışı, anlaşılabilir bir şey. 
Ve fakat, ‘Subay eşleri maarif takvimine soyunsun’ diyen, Atatürk’e ‘diktatör’ demekten imtina etmeyen, ‘Kabataş yalanı’nı defalarca söylerken gram yutkunmayan Nagehan Alçı’ya ve patronun çıkarlarını gazeteciliğinin önüne koymasıyla meşhur Ertuğrul Özkök’e iki santimetre mesafe koy be kardeşim!
Sana oy veren, sen seçil diye gece gündüz emek veren, (bu iki isme de acayip alerjik) kesimlerin hiç mi hatırı yok.
Daldaki kuşlara göz dikerken cepteki kuşlardan da olan siyasetçilerden kimse söz etmedi mi sana. 
Cumhurbaşkanı olmayı kafaya koymuşsun ama…
Sadece bir harf ve bir nokta var, ‘zirve’ ile ‘zırva’ arasında, bunu unutma.
(İyi niyetinden, dürüstlüğünden herkes emin ve fakat acemisin, hata yapmaya meyillisin. Ama en azından özür dilemeyi biliyorsun.)

ELLER BOŞ KALDI

Fi tarihi. Halkalı- Gebze banliyö treni, Erenköy civarında arıza yaptı. Kaldık öylece raylarda. Kompartımanın camından bakıyoruz ‘meskun mahal’e. Derken mahallenin delikanlıları hırlaşmaya başladı. Bağırtı-çağırtı kıyamet kopuyor. Pencerelere üşüştük. 
Nasılsa kalmışız yolda bari aksiyon izleyelim hesabı. 
Çocuklar hırlaştı hırlaştı ama bir türlü dalaşmadı. 
O kadar uzadı ki hırlaşma, kompartımandaki abilerden biri sıkıldı.
‘Aman’ dedi, ‘boş verin ya, bunlar kapışacak da biz de seyredeceğiz, ölme eşeğim ölme..’
Cuma günü saat 11.00’de Soylu’yla Özdağ kapışacak diye, saat kurup kalktığımız TV başındaki haleti ruhiyemiz tam olarak buydu milletçe.
‘Saat yaklaştı’ diye etiket açanlar, ‘çekirdeklerimizi hazırladık bekliyoruz’ diye yazanlar, hepsi kompartımandaydılar!..
Olmadı kapışma, yaşanmadı yumruklaşma, hasılı eğlence çıkmadı vatandaşa.

TERSİ OLSAYDI

Soylu-Özdağ düellosuna, sokak kabadayılığına, seviyesizliğine, pespayeliğine bir de tersinden bakalım mı?  Zihnimiz açılır belki biraz.
Soylu Özdağ’a değil, Özdağ Soylu’ya galiz hakaretler etmiş olsaydı, Soylu’da ‘Ümit yarın Zafer Partisi’nin önüne geliyorum saat 11’de, silahsız, erkeksen çık karşıma’ deseydi..
Polis, Soylu’nun da önüne dikilecek miydi?

İKİSİ DE SAĞCI

Bir kat tersini de düşünebiliriz. Ümit Özdağ da sağcı, Süleyman Soylu da. 
Soylu’ya meydan okuyan solcu, muhalif, sosyalist, dezavantajlı bir siyasi olsaydı, bu arbededen ağzını burnunu koruyabilir miydi peki? 
Kolunu bacağını ya da. 
Denemesi bedava.
Varsa böyle bir babayiğit dikilsin İçişleri Bakanlığı’nın kapısına!
Ve bağırsın bakalım, ‘Erkeksen çık karşıma Süleyman!’ diye.
‘Vay efendim devletin bakanına ha’ denmez mi en basitinden.
İtilip kakılmaz mı, yerlerde sürüklenmez mi, ‘çivilenmeye’ kalkılmaz mı? Akabinde Meclis’te dokunulmazlığı sakatlanmaz mı, hapse falan atılmaz mı?
Sağcının sağcıya dalaşması memleket için şanstı. 
‘Al birini vur ötekine maçı’ şimdilik berabere bitti, kimsenin burnu kanamadı, puanlar paylaşıldı.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.