Hava Durumu

7 yıldır ALS ile yaşamak!

Yazının Giriş Tarihi: 08.06.2020 07:55
Yazının Güncellenme Tarihi: 08.06.2020 07:55

Bu hafta sevgili kardeşim Can Ahmet Vural'ın "Ağabey belki yazmak istersin" deyip gönderdiği yazıyı sizlerle paylaşacağım. Öncesinde Can Ahmet Vural'ı kısaca tanıtayım sizlere... Ona Can Ahmet'im diyorum ve yazımda da bu şekilde ifade edeceğim. Can Ahmet'im bir yazar, bir aktivist, bir kas hastası ve Bursa'mızın önemli sivil toplum kuruluşlarından Türkiye Kas Hastalıkları Derneği Bursa Şubesi Başkanı. Tam bir rol model... 'Öldü' denildiği anda küllerinden doğup sayısız insanın hayata tutunmasını sağlamış bir insanlık zirvesi, amiyane tabirle adamın ham maddesi!

Can Ahmet'imin gönderdiği yazı, gerçek bir yaşam hikâyesinin fotoğrafı. Bizim için bildik yaşanmışlıklardan birisi. Bunu dile getirmek yürek ister! İşte bu yürekli bireylerden birisi olan Hamza arkadaşımızın örnek alınacak hikâyesi. Noktasına dokunmadan, sizlerle paylaşıyorum. Hayatla ilgili biraz daha gerçekçi düşünmeyi ve pireyi deve etmemeyi öğretiyor. Bizim de ayrıca ALS (Amyotrofik Lateral Skleroz) hastası ve diğer özel gereksinimli bireyler için neler yapabileceğimizi de etraflıca düşünmemiz gerekiyor.

"Selâmün aleyküm. Ben Hamza Geldi. 47 yaşındayım. Evli 6 çocuk babasıyım. 7 senedir ALS hastasıyım. (20 Nisan 2013) İş arkadaşlarımla halı sahada maç ederken ayağımda güçsüzlük hissettim, topa vuramıyordum. Doktorlar teşhisi koyana kadar 7 ay geçti, 7 ay sonra ALS hastası olduğum söylendi. Artık baston kullanıyordum ve hastalığım yavaş yavaş ilerliyordu.

ALS İLE SÜREKLİ BİR ŞEY KAYBEDİYORSUNUZ

Mesela tam, "Bastonla yaşayabilirim!" derken hastalığınız bir adım daha ilerliyor ve bu sefer tekerlekli sandalyeye ihtiyacınız oluyor. Sonra bir adım daha kötüleşiyorsunuz, bir adım daha... Allah taşıyamayacağımız imtihanla sınamasın... (Amin!)

'ALS, KAYBEDERKEN KAZANMAYI ÖĞRENME SANATIDIR.' (DR ALPER KAYA)

Her insanın imtihanı farklı oluyor. Kimisi bizim gibi sağlığıyla imtihan oluyor. Hastalığımın ilk zamanları oldukça zor geçti. Çünkü teşhis edilemiyordu. Bana 'motor nöron' denildiğinde ben bu hastalığı bilmiyordum... Muhtemelen çoğunuz yeni duydunuz. O dönemde bir hadis okudum. Hz. Muhammed (SAV) buyurdu ki: "Başınıza bir bela, musibet geldiğinde kendinizden daha kötü durumda olanlara bakın. Bu, sizlerin şükrünü artırır." İşte bu hadis, beni rahatlattı. Zaten maneviyatınız güçlü olmazsa büyük boşluğa düşersiniz. O yüzden maneviyatınızı güçlü tutun, sabır ve duayla Allah'tan yardım isteyin. Hastalık ve sağlık, tüm canlılar içindir ve Allah'tandır. Hastalık yok, hasta vardır. Her insan farklı olduğu gibi her hasta farklıdır. ALS hastalığı, kaybederken kazanmayı öğrenme sanatıdır. Ben sağlığımı kaybettim ama çok şey kazandım. En büyük kazancım da dostlarım oldu. Bu satırları yazarken oğlum dudaklarımı okuyarak bana yardımcı oluyor. Çünkü ellerimi kullanamıyorum, konuşamıyorum, bu bile bir şükür sebebi... Sizlere naçizane tavsiyem, ALS hastalığı ile çatışmak yerine, onunla barışın. Böylece yaşam daha katlanılır oluyor. Çünkü neye karşı savaştığımızı tam olarak bilmiyoruz. Gerçekçi olalım ve şunları cevaplayalım:
ALS hastası olmak hoş bir durum mu? Hayır. Elimde olsa ALS olmamayı tercih eder miyim? Evet. Olanları değiştirebiliyor muyum? Hayır. O halde yaşamı mutlu anlarla dolduralım.
Elimizdeki tek yaşam bu!"

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.