Dostlar alışverişte görmesin

Dünya Engelliler Günü vesilesiyle birçok etkinliğe şahitlik ettik, paylaşım ve açıklamaları takip ettik. Samimiyetle hareket edip farkındalık yaratanlara şükranlarımı sunuyorum. 'Dostlar alışverişte görsün' diye günü kurtarmaya çalışan yetkili-yetkisiz herkesi ise Allah'a havale ediyorum!

Klasik bir 3 Aralık yazısı yazmak istemedim. Veriler ve açıklamalar üzerinden gitmenin engelli camiası için daha faydalı olacağını düşündüm.

Kısa süre önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, İzmir ziyaretinde, Menemen ilçesindeki Tarihi Taşhan Çarşısı'nda 'Engelleri Birlikte Aştık - İzmir Buluşması' adlı etkinlikte önemli şeyler söyledi.

İstihdamı teşvik ederken hiçbir ayrım yapmadan 84 milyonun tamamını kucaklamaya gayret ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, engellilere eğitimden istihdama kadar her alanda eşit bireyler olarak toplumda var olabilecekleri imkânları sunmaya çalıştıklarını söyledi özetle.

2005'te çıkarılan Engelliler Kanunu'nu hatırlattı Cumhurbaşkanı. Gerçekten camiamız için önemli bir yasal düzenlemeydi bu. 2010'daki Anayasa değişikliği ile engellilerle yönelik pozitif ayrımcılığın anayasal güvenceye alınması da bir o kadar önemliydi.

Erdoğan'ın açıklamalarına göre 14 yıl önce başlatılan evde bakım yardımı kapsamında destek alan kişi sayısı bu yıl itibarıyla 535 bin 700'e ulaşmış. Her ilde en az bir merkez olacak şekilde yurt genelinde 128 Engelsiz Gündüz Yaşam Merkezi kapılarını açmış.

Kamu Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi sayısı 2002'de 21 iken, 2021 Ekim itibarıyla 104'e çıkarılmış. 2012'de hayata geçirilen engelliler için ayrı ve merkezi bir sınav uygulaması da dünyada bir ilkti.

Peki, ya istihdam? Erdoğan, kendi dönemlerinde şimdiye kadar 62 bin 337 engelli ataması yapıldığını söyledi. Hâlihazırda toplam kamu çalışanları içindeki engellilerin oranı ise yüzde 2'ye yaklaşmış durumda. Ne var ki yüzde 2, çok düşük bir oran. Bu oranın en az yüzde 10'u bulması gerektiğini düşünüyorum. Dolayısıyla uzun bir yol var önümüzde.

Sporda, sanatta, iş hayatında, siyasette, eğitimde ve diğer alanlarda engelliler her geçen gün göğüs kabartan başarılara imza atıyor. İnanın her gün köşe yazısı kaleme alsam bu örneklere yer vermeye sayfalar yetmez!

Cumhurbaşkanı'nın, engelli vatandaşların toplumda hak ettikleri yeri alabilmesinin tek başına devletin veya hükümetin çabalarıyla mümkün olmayacağı vurgusunu da ayrıca not etmek gerekir.

Bütün bireylerin, ailelerin, sivil toplumun, iş dünyasının, belediyelerin, medyanın, okulların, üniversitelerin de bu süreci desteklemesi gerektiği vurgusuna sonuna kadar katılıyorum.

Engellilerin sorunlarının önündeki en büyük engel, sorunların görmezden gelinmesidir. Ne kadar çok farkındalık o kadar çok fırsat eşitliği! Bunun bilincinde olarak tüm kurum ve kuruluşlar proje geliştirirse o kadar çok engellinin ve ailesinin yüzü gülecektir. Aksi halde sadece 3 Aralık'ta sosyal medya paylaşımları, dernek ve eğitim kurumu ziyaretlerinden öteye gidemeyiz.