'Hak!' için bu haykırışı herkes duyacak

Sıkça ve yakın zamanda da kaleme aldığım, Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı (EKPSS) ve engelli memur atamalarını bir kez daha işlemek istedim bu hafta. Sorunlardan bu kez fazla bahsetmeyeceğim... Beni çok mutlu eden, belki de bugüne kadar kendi güçlerinin farkında olmayan bir topluğun uyanışı ve hakkın söke söke nasıl alındığının detaylarını aktarmak istiyorum.

Engelli sivil toplum örgütleri genellikle yemek, gezmek, eğlence şeklinde özetlenebilecek sosyal faaliyetlerde daha kalabalık ve bir arada görüntü veren kuruluşlardır. Bu durum her il için geçerlidir. Birçok çekince var buna sebep. En büyük neden ise siyasi çekincedir. Bu duruma şahsen şahit olup pek duyulması istenmeyen acı gerçekleri dile getirdiğim zaman bana surat asan, konuşmayan ya da bu gerekçeyi geçerli kılmak için ikna etmeye çalışan STK yöneticilerimiz var.

Durum böyle olunca hak temelli seslenişler yüksek perdeden fazla duyulmaz olur. Sözüm ona hak arayışçıları, el pençe divan pozisyonda lütuf gibi sunulan her neyse onu kabul edip, amiyane tabirle kuyruklarını kıstırıp yol alırlar. Sonra da ne tarafa yakınsalar oradan siyasi desteğin öne çıktığı bir çalışma olursa en ön safta yer alırlar. Kamu imkânları ile hakkını vererek STK yöneticiliği yapılacaksa önce tüzüğünüzde yazılı amaçlara yönelik çalışmalısın. Bunun yanında tüm insanlığın faydasına olan işlere korkmadan destek vermelisin. Hem de siyasi çekincen olmaksızın veya ağabeyin-dayın (!) kızar diye de korkmadan, gücünün farkına vararak... Tabii güçlü olabilmen için kendi başına bir şeylere imza atmış bir STK olman gerekir! Yoksa durma sabahtan akşama kadar kendini, derneğini öv! Adım başı selfie yap durmadan... Utanmadan da insanlara tepeden bak! Kimsenin umurunda olmaz. Sadece kendileri gibi menfaatleri doğrultusunda koşanların yanlarında olacağı, ama işleri bittiğinde terk edilecekleri durumlar da kaçınılmazdır.

İşte bu çıplak ama acı gerçeklik tablosu önümüzdeyken ortaya gerçek manada sivil toplum bilincine sahip birleri çıkar. Onlar sadece taşın altına ellerlini koymazlar, bilakis o taşın en yükseğe fırlatılması için 450'ye yakın STK ve engelli camiasına hizmet verenleri bir araya getirirler. Adları daEngellilerin İstihdamda Hakları Platformu'dur.

Bu yıl yapılması gereken ve iki kez süresiz ertelenen EKPSS'nin, 2020 bitmeden mutlaka yapılması gerekliliğini savunan ve benim de sonuna kadar tam destek verdiğim Engellilerin İstihdamda Hakları Platformu Yetkilisi Ayşe Sarı'nın'Başardık' başlıklı açıklaması, adeta engelli STK dünyasının ne kadar güçlü olduğunu herkese göstermiş oldu:

"Engellilerin İstihdamda Hakları Platformu'ndan Duyuru. ÖSYM'den gelen açıklamaya göre EKPSS, 15 Kasım 2020 Pazar günü yapılacak."

Engelli bireylerin en temel isteği fırsat eşitliği. Çünkü siz yetkililer olarak fırsat eşitliği sunarsanız; engelli ve dezavantajlı gruplar zaten kimseye ihtiyaç duymadan hayatlarına sorunsuz devam ederler. Hak edileni vermiyor musunuz? O zaman artık 450'ye yakın üyeden oluşan ve her gün sayısı artan Engellilerin İstihdamda Hakları Platformu var! Platformda kimler mi var? Engelli dernekleri, engelli federasyonları, engelli konfederasyonları, engelli vakıfları, sendikalar, engelli meclisleri, gazeteci ve aktivistler var. Bu sonuç, dev bir adımla sosyal medya aracılığıyla örgütlenen engelli STK'larının, birlikte ne kadar güçlü olduklarını herkese göstermiş oldu. Sadece hak edileni hak ettiği zaman verirseniz ve fırsat eşitliği sunarsanız engellilere, onlar da enerjilerini daha verimli olmak ve üretmek için harcarlar. Sessiz çığlıkların dev bir haykırışa dönüştüğünü görmek daha şimdiden beni fazlasıyla heyecanlandırdı. İlgililerin bugünden itibaren bu haykırışa kayıtsız kalmalarının mümkün olmadığına yürekten inanıyorum.

Bu başarıdan dolayı ve kendi güçlerinin farkında olmayanların uyanışını sağlayan Engellilerin İstihdamda Hakları Platformu'nu ve Sayın Ayşe Sarı'yı kutluyorum. Öte yandan üyeleri olmaktan gurur duyduğumu da altını çizerek dile getirmek istiyorum. Aynı zamanda bu oluşumdan haberimin olmasını sağlayan Gören Kalpler Eğitim Derneği Başkanı Psikolog Erol Sayyıdan ağabeyime de ayrıca teşekkür ediyorum. Yolumuz açık olsun...