Her çocuk keşfedilmeyi bekleyen bir dünyadır

Türk aile yapısı, yüzyıllar öncesine dayanan köklü bir geleneğin mirasçısıdır. Dede Korkut Hikâyeleri’nde gördüğümüz üzere aile, ana, baba ve çocuktan oluşan en temel ve küçük toplumsal birimdir. Ailenin en tepesinde erkek yer almakla birlikte, bu yapı sevgi, saygı ve dayanışma üzerine kurulmuştur. Esas olarak tek eşlilik geçerlidir.

Dede Korkut Hikâyelerinde kadın ve erkek eşit konumdadır. Aile içi ilişkiler, karşılıklı sevgi ve saygı temelinde şekillenmiştir. Karı ve koca birbirine saygılı davranır; anne, kızının, baba ise oğlunun eğitiminden sorumludur. Kadın, hem çocukları hem de eşi üzerinde sosyal bir denge unsuru olarak güçlü bir etkiye sahiptir. Bu yönüyle Türk ailesi, tarih boyunca sağlam temellere sahip bir kurum olmuştur.

Ancak son dönemlerde, küresel etkenlerin artması ve toplumsal dinamiklerin değişmesiyle birlikte, Türk aile yapısında bir çözülme süreci gözlemlenmektedir. Oysa toplumun en güçlü yapı taşı olan aile kurumunun korunması ve güçlendirilmesi, geleceğimizin teminatıdır.

2025 yılının “Aile Yılı” olarak ilan edilmesi, bu bilinçle atılmış önemli bir adımdır. Bu kapsamda devletin, ulusal ve uluslararası kurumlarla iş birliği içinde yürüttüğü çalışmalar dikkat çekmektedir. Geçtiğimiz günlerde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Bursa’da önemli bir açılış törenine katıldı. Sayın Bakan, Celal Sönmez Gündüz Bakım Merkezi’nde UNICEF’in desteklediği “Aile Temelli Erken Müdahale Sisteminin Geliştirilmesi Projesi” kapsamında kurulan Erken Çocukluk Gelişimi Merkezi’nin açılışını gerçekleştirdi.

Bakanlık tarafından geliştirilen proje, çocukların oyun temelli öğrenme, duygusal gelişim ve sosyal beceriler alanında desteklenmesini; ailelerin ise bilinçli ebeveynlik konusunda rehberlik almasını amaçlıyor. Bursa ile birlikte Ankara, Mersin ve Kahramanmaraş illerinde pilot olarak uygulanan bu proje, çocuk gelişimini güçlendirmeyi hedefliyor.

Açılışta konuşan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, şu sözleriyle ailenin önemine vurgu yaptı: “Erken çocukluk dönemi, bir bireyin hayatındaki en kritik evredir. Bir çocuğun gelişim yolculuğu önce ailede başlar. Çocuğun gelişimini desteklemenin en doğru yolu ailesini güçlendirmektir. Bakanlığımızın her hizmetinin odağında ‘aile’ vardır. Ailesi güçlü olan bir toplumun geleceği de güçlü olacaktır. 2025 Aile Yılı bu anlayışı, Türkiye geneline taşımayı amaçlayan güçlü bir vizyonun ifadesidir.”

Uygulanan programın temel amacı, gelişimsel gecikme veya engellilik riski taşıyan 0–8 yaş arasındaki çocukları erken dönemde tespit ederek desteklemektir. Programa destek veren UNICEF Türkiye Temsilcisi Paolo Marchi ise, “Her çocuk, hayata en iyi şekilde başlama hakkına sahiptir. Erken müdahale sadece en etkili stratejilerden biri değil, aynı zamanda bir toplumun yapabileceği en merhametli ve maliyet açısından en verimli yatırımlardan biridir.” sözleriyle projenin önemine dikkat çekti.

Program, Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın ulusal koordinasyonu ve finansal desteğiyle yürütülmektedir. UNICEF, çocukların erken tespiti ve zamanında destek almasını sağlamak amacıyla teknik destek ve rehberlik sunmaktadır. Alman KfW Kalkınma Bankası ile Birleşik Krallık Dışişleri, Milletler Topluluğu ve Kalkınma Ofisi (FCDO) de projeye finansal katkı sağlamaktadır. Ayrıca IKEA Türkiye, Bursa’daki merkezin kurulumu ve tefrişatına destek vererek, erişilebilir ve çocuk dostu bir ortamın oluşturulmasına katkıda bulunmuştur.

Bu tür çalışmalar, Türk aile yapısının güçlenmesine, çocukların sağlıklı bir gelişim süreci geçirmesine ve toplumun geleceğine yapılan en kıymetli yatırımlardandır. Ülkemize ve Bursa'mıza hayırlı olsun.

Her çocuk, keşfedilmeyi bekleyen bir dünyadır. Sağlam bir aile birliğiyle büyüyen her çocuk, o dünyanın en kıymetli hazinesidir.