Hava Durumu

Ne kadar farkındayız?

Yazının Giriş Tarihi: 24.03.2024 08:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.03.2024 08:00

21 Mart, 2011 yılından itibaren Birleşmiş Milletler tarafından Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü olarak benimsenmiş. Birleşmiş Milletler verilerine göre her bin doğumdan birinde down sendromuna rastlanıyor. Bu oran da her yıl artış gösteriyor. Dünyada 6 milyon civarında down sendromlu bireyin yaşadığı ifade ediliyor. Ülkemizde de yaklaşık 70 bin down sendromlu bireyin olduğu söyleniyor.

İşte bu özel gün kapsamında dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de birçok etkinlik yapıldı. Sosyal medya mesajları ile farkında olunduğu iddia edildi! Ama işin gerçek yüzü tabii ki öyle değil.

Toplumun bir parçası olan Down Sendromlu bireylerin günlük yaşamlarını bağımsız bir şekilde sürdürebilmesi ve toplumda yer edinebilmesi gerekiyor. Ancak bu konuda asli sorumlular başta olmak üzere ilgililer/yetkililer hep ağırdan alıyor.

Down Sendromlu bir çocuğun mümkün olduğu kadar sosyal bir ortamda büyütülmesi ve doğru eğitimsel desteği alması, gelişimi için son derece yararlıdır. Peki, bu koşulu sağlamak için taşın altına bırakın elini, parmağını koyan kaç kurum ya da kişi var diye sorarsanız çok ama çok azdır.

Down Sendromlu bireylerin ötekileştirilmemesi ve bu bireylerin normal hayata adapte olabilmesini sağlamak için iş hayatına katılmaları da belli bir aşamada gereklilik olarak karşımıza çıkıyor. Engelli Kamu Personeli Sınavı dışında bu gruptaki bireyler için ayrı bir sınav sistemi geliştirilmeli ve doğrudan istihdam olanakları da sağlanmalıdır.

Sıfır yaş grubundan itibaren hem fizik tedavisi almaları; hem özel eğitim, hem de psikolojik eğitim almaları da şart. Keza erken yaşta dil eğitimleri de gelişimleri açısından çok mühim. Ne var ki ülkemizde tüm Down Sendromlu bireylerin bu imkanlara erişmesi imkansız.

Özel gereksinimli öğrencilerin entegrasyonunu sağlamak için kapsayıcı bir eğitim modeli geliştirilmeli ve yol haritası tüm ayrıntılarıyla oluşturularak gözetilmelidir.

Nasıl ki haklar, tüm bireylere eşit şekilde tanınıyor o halde Down Sendromlu bireylere de tanınmalıdır. Gerekli düzeltmeler yapılmalı, pratikte uygulamaya konulması noktasında yetki dağılımı kesin çizgilerle uygulanmalıdır. Bu talepler, son derece yerindedir ve zorunluluk içerir..

Down Sendromlu bireyler; erken ve sürekli eğitim ile arkadaş edinebilir, okula gidebilir, iş edinebilir, hayatları ve gelecekleri için karar verebilirler ve hayata katılabilirler.

Down Sendromu hakkında fikir sahibi olmayan veya yanlış bilgiye sahip olan insanlar, bu kişileri ötekileştirebiliyor. Bunun önüne geçmek ise hepimizin elinde. Bilgi paylaşımı ve aktarımı yaparak, Down Sendromlu bireylere yardım edebilir, onlara katkı sağlayabiliriz.

Down Sendromu; tedavi edilmesi gereken bir hastalık değil, bireyin hayatı boyunca devam eden bir farklılık. Bu farklılığın tıbbi bir tedavisi bulunmamaktadır, ancak ailelerin maksimum düzeyde sevgi, ilgi ve şefkatle çocuklarının yanında olmaları ve onları desteklemeleri çocuğun gelişimi için önemli. En azından bu konularda harekete geçip önyargılarımızı yıkabiliriz.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.