Olay, Ege’nin incisi İzmir’de geçiyor. 3 yıl önce sahibi bulunduğu taşınmazın satışı için noterliğe giden görme engelli avukata oradaki görevliler tarafından 1512 Sayılı Noterlik Kanunu'nun 73'üncü maddesi ve Türkiye Noterler Birliği’nin genelgesi gerekçe gösterilerek “Engellisin, ancak iki tanık huzurunda işlemini yapabiliriz” diyorlar.
Mevzuata son derece hâkim olan görme engelli avukat, bahse konu kanun maddesinde ‘okuma yazma bilen görme engellilerin yapacakları işlemlerde iki tanık bulundurulmasının isteğe bağlı olduğu’ yazdığını dile getirmesine rağmen noter tarafından işlem talebi reddediliyor!
Bu vatandaşımız da uğradığı ayrımcılığın birilerinin yanına kâr kalmaması ve engellilerin tüm ülkede bu ayrımcılığa maruz kalmaktan kurtulması için başlıyor hukuk mücadelesine… Başvurduğu yer engelliler için de çok büyük önem arz eden bir merci: Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK).
Mağdur; tanık huzurunda işlem yapılması yönünde isteği olmamasına rağmen okuma yazma bilen görme engellilere farklı muamelede bulunulmasının ayrımcılık yasağının ihlali olduğunu ileri sürüp Türkiye Noterler Birliği ve ilgili noter hakkında başvurusunu yapıyor. Dilekçesinde de görme engelliler tarafından gerçekleştirilen resmi işlemlerde imza atarken iki tanık istenmesi zorunluluğunun yeni yasal düzenlemelerle yürürlükten kaldırıldığı, bu durumun görme engelli bireyin tercihine bırakıldığını ifade ediyor. Görme engellilerin tanığa değil, erişilebilirliğe ihtiyacının olduğu aktarılan dilekçede, haklara ve hizmetlere erişimde imza atabilenler açısından makul düzenlemelerin yapılması gerektiği de önemle belirtiliyor.
Başvuruyu inceleyen TİHEK de eşitlik ilkesinin ve ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine hükmedip muhataplar hakkında 40 bin TL idari para cezası uygulanmasına karar verdi kısa süre önce!
Aslında karar kadar gerekçesi de bir o kadar önemli sevgili okuyucularım. Çıkarılan genelgeler aracılığıyla, imza atabilen görme engellilerin kısıtlamalara tabi tutulmasının kişilerin iradesine haksız müdahale olacağı kaydediliyor. Görme engelliler için “Noterlerde gerçekleştirecekleri düzenleme şeklindeki işlemlerde iki tanık huzurunda işlem yapılmasının zorunlu tutulması uygulamasının, görme engellilere yönelik farklı muamelenin nedeni olduğu açıktır. Uygulamanın, okuma yazma bilen, imza atabilen görme engellilere yönelik farklı muamelenin makul ve meşru bir nedene dayanmadığı, farklı muameleye tabi tutulan görme engelli bireye aşırı ve olağanın ötesinde bir külfet yüklediğinden eşitlik ilkesinin ve ayrımcılık yasağının ihlal edildiği kanaatine varılmıştır” ifadesiyle de iş çok güzel bir şekilde bağlandı.
İşin özeti… Okuma-yazma bilen, imza atabilen görme engelliler, noterde gerçekleştirecekleri düzenleme şeklindeki işlemlerde tanık bulundurulmasından hariç tutulmak zorunda! Bu kararın, benzer durumlar için emsal oluşturacağına inanıyorum. Zira sadece görme engelliler değil birçok engelli grubu ötekileştirmenin beraberinde getirdiği sıkıntılarla boğuşurken resmi prosedürlerde de ayrımcılığa uğramamalı. Kanun yapıcıların ve noterlik gibi çok önemli kurumların bu hassasiyetlere çok dikkat etmesi gerekiyor.