Hava Durumu

Şimdi empati zamanı!

Yazının Giriş Tarihi: 07.02.2021 07:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.02.2021 07:30

Koronavirüs pandemisi, pek çok şeyi öğretti ve öğretmeye de devam ediyor. Gerçi toplumumuzun çoğunda hala yerinde yeller esse de empati olgusunu daha da önemli hale getirdi. Empati derken kanser tedavisi gören hastaların yaşadıklarından bahsediyorum.

Kanser tedavisi gören hastaların maske ile yaşamak zorunda kaldıklarında hangi duygulara kapıldıklarını en azından bu süreçte hissetmek zorunda kaldı herkes.

Belki maske, kanser hastaları için en fazla öne çıkan fiziksel ve psikolojik unsur olsa da yaşadıkları onlarca sorun onlar için daha da hayati önemde. Pek farkında olunmasa da kanser tedavisi sonrasında oluşan engellilik, görmezden gelinemeyecek derecede mühim bir konu. En azından 4 Şubat Dünya Kanser Günü vesilesi ile bu konuya özel yer ayırmak istedim.

Türk Onkoloji Dergisi'nin 2012'deki sayısında bahsini yaptığım alana özel bir yer ayrılmıştı. O zaman, 'Çocuklarda Kanser ve Engellilik' adlı araştırmayı okuduğumda bazı notlar almıştım. Yazmak için kısmet, bugüneymiş...

Hatice Yıldırım Sarı, Medine Yılmaz ve Mehmet Kantar imzalı araştırma çok çarpıcı verileri gözler önüne seriyor. Mesela kanser tedavisi biten hastaların yüzde 7,6'sında kalıcı engelliliğin geliştiği ve bu oranın toplumun genelinden yüksek düzeyde olduğu saptanmış.

Özellikle beyin tümörleri, solid (katı) tümörler, lösemi ve lenfomanın kalıcı yetersizliğe yol açtığı belirtiliyor araştırmada. Küçük yaşta kanser tanısı alan çocukların, daha fazla engellilik riski taşıdığı, bu yüzden kanserli çocuklarda tedavi sonrası bu duruma odaklanılmasının kaçınılmaz olduğu çıkarımı yapılıyor.

Araştırmada zihinsel engellilik riskine de vurgu yapılıyor. Kanserin kendisi ve tedavisinde kullanılan ilaçların özellikle sinir sistemi üzerine olan etkileriyle zihinsel yetersizlik/engele yol açabildiğine dikkati çekiliyor. Kanserin vücutta yol açtığı tepkimeler ve kullanılması gereken ilaçların etkileri ile çocuklar hem zihinsel hem de fiziksel anlamda çok ciddi sıkıntılarla karşılaşabiliyor.

Hayatı doğrudan tehdit eden çok ciddi yan etkilerle mücadele etmek zoruna kalan kanser hastası çocukların bir bölümü, tedavi sonrası normal yaşantılarını sürdürebilse de önemli bir kısmı da geçici ya da kalıcı engellilik yaşayabiliyor. Sadece kanserin sonuçlarına, etkilerine odaklanmak doğru bir yaklaşım değil. Söz konusu araştırmada da bu, birçok kez vurgulanıyor.

Peki ya ne yapmalı? Tedavi sırasında/sonrasında oluşabilecek engellilik durumları hakkında uzmanlardan detaylı bilgiler edinerek bu duruma hazırlanmak, hem zaman hem de motivasyon açısından çok şey kazandıracaktır. Araştırma, bu yolla hem çocukların hem de ailelerin hayat kalitesinin artırılmasına katkı sağlanacağının altını çiziyor.

Risk potansiyeli olduğu belirlenen çocukların erken girişim programlarından, özel eğitim ve rehabilitasyon hizmetlerinden en erken dönemde yararlanmasının sağlanması söz konusu rapora göre çok önemli faydalar sağlayabilir.

Özellikle merkezi sinir sistemi tümörü nedeniyle tedavi gören çocuklarda yetersizliğin ve risklerin erken tanılanması, yetersizliğe yönelik erken girişim programlarının uygulanması öneriliyor.

Konu ile ilgili araştırmalarımı derinleştirirken yazıya konu olan sıkıntıları yaşayan aileler için çok faydalı olabilecek bir web sitesini inceledim: https://cocukkanseri.org/

MAPFRE Vakfı (Fundación MAPFRE) ve Kanserli Çocuklara Umut Vakfı (KAÇUV) işbirliğinde hayata geçirilen 'Çocuk Kanseri Bilgi Ağacı' projesinin bir meyvesi bu site. Son derece işlevsel bilgilendirmeler, hem yazılı hem de görsel-işitsel olarak hazırlanmış. Sizin de mutlaka göz atmanızı naçizane öneriyorum. Bu durumlardan etkilenmeseniz de en azından empati yapın!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.