İslam peygamberinin ardından adaletin simgesi olmuş ikinci halife Hz. Ömer vefat ettiğinde “Adalet öldü” dediler, 1.381 yıl geçti aradan hala Ömer’in adaleti aranıyor.
Hz. Ömer sabah namazında hançerlendi ve üç gün sonra hayatını kaybetti, saldırıya maruz kalma sebebi ise adaletten taviz vermemesi vergide şahsa yönelik indirim yapmamasıydı. Hz. Ömer’in ölümünden sonra yerine Hz. Osman halife oldu ve ilk defa iç karışıklık adaletten taviz verildiği için çıktı, sonrasında Hz Ali yerine geldi ve şehit edildi.
Ömer’in vefatından sonra bıraktığı veya bırakmak istediği miras şüphesiz adaletiydi lakin bu miras kısa sürede mirasyediler tarafından tüketildi. Son halife Hz. Ali’den sonra İslam coğrafyasında günümüze kadar kan ve gözyaşı hiç bitmedi.
Hz. Ömer’i öldüren hançer aslında adalete saplandı sonrasında İslam âlemi adaletsizliğin bedelini çok acı ödedi halen dünyada adaletsizlik eşittir İslam toplumu olarak görülüyor genel olarak ve bedel ödemeye devam ediliyor.
Türkiye İslam ülkeleri cenahında malum fakat biz dahi günümüzde Hz. Ömer’in adaletini arar olduk. Geçmişe göre her imkâna sahip olmamıza rağmen koca adalet sarayları olmasına rağmen neden Ömer’in adaletini arıyoruz?
40 yılla yargılanıp serbest kalanlar, görevini iyi yapmadığı için ölümlere sebep olanların ceza almaması, çocuklara zarar veren kurumların denetlenmemesi daha çok örnek var ama o adalet saraylarının içinde bir Ömer yok.
Gelişmiş ülkelerde adalet saraylarının çokluğu değil az olması makbuldür, toplum adalet arıyorsa devlette ahlakta çökmeye başlamış demektir.

Neden; adalet konusunda Avrupa veya Amerika’yı örnek veriyoruz?
Adalet değince neden bir İslam ülkesinin ismi geçmiyor?
Hiç düşündünüz mü?
Avrupa tarihinin en büyük kâbusunu 2. Dünya savaşında yaşadı tam bilinmemekle birlikte yaklaşık 85 milyon insan hayatını kaybetti geride kalanlar ise işkenceye, tecavüze hatta açlığa mahkûm edildiler. Başta Almanya ve Avrupa’yı bu hale getirenler Avrupa’nın seçtiği yöneticilerdi.
Seçimle göreve gelenler adaleti ve demokrasiyi yok ederken kimse sesini çıkarmadı gün geldi sesini çıkarmayanlarda nasiplerini aldılar. Geride kalanlar yaşadıkları kıyamet sonrasında öyle bir adalet sistemi kurdular ki adalet karşısında kimseye acımıyorlar.
Evrensel ve iç hukuk Avrupa eğitim sisteminde daha ilkokuldan itibaren öğretilmeye başlanıyor, en başta yalan söylememek kısacası beyan esası, çünkü devlet vatandaşına yalan beyanda bulunmaz vatandaşta devlete yalan beyanda bulunmaz, bunu örfi hukuk olarak tanımlıyorlar.
Bir siyasetçi Hz. Ömer’in adaletinden bahsediyorsa bilin ki o ülkede adalet yok demektir.
Hz Ömer ne demiş;
“Şu ümmet için en çok korktuğum şey, dili ve sözleri ile âlim; kalbi ile cahil olan kimselerdir”.
“Adalet olmadıkça yönetimin, edep olmadıkça asaletin, cömertlik olmadıkça zenginliğin faydası olmaz”.
“Eğer insanlar, devletten sorumlu kişinin ahirette çekileceği hesabı bilselerdi, lider olmak için değil, olmamak için çaba gösterirlerdi”.
Mesele adalet sarayları yapmak değil o adalet saraylarında adaleti uygulayacak Ömerlerin olması.
Şuan adalet saraylarında yaklaşık 60 milyondan fazla dava dosyası, 20 milyonundan fazla suç dosyası var.
Sormak lazım;
Nasıl bir adaletimiz var ki nüfusumuzdan fazla.
Aslında cevap kısa;
Mülkün temelinden adaleti çıkardıkları için.
Yine de umudumuz olsun.
Adalet mülkün temelidir.