Hava Durumu

Nerede o eski milli bayramlar!

Yazının Giriş Tarihi: 30.08.2025 08:08
Yazının Güncellenme Tarihi: 30.08.2025 08:09

Milletimiz üç milli bayram konusunda çok hassastı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik, 19 Mayıs Gençlik ve 30 Ağustos Zafer Bayramı. Bu bayramlar halkında katılımı ile coşku içinde kutlanır çocuklar, gençler ve askerlerimiz yalnız bırakılmazdı.

Peki, ne oldu birlik ve beraberliğimizi perçinleştiren bu bayramlar halkın gündeminden çıktı?

Örneğin, 30 Ağustos Zafer Bayramı!

Önceleri 30 Ağustos Zafer Bayramlarında hiç dikkat ettiniz mi halktan en çok kimler katılırdı?

En çok büyüklerimiz olurdu;

Neden mi?

Çünkü onların babaları, anneleri o günleri yaşamışlardı da ondan hatta çoğu büyüğümüz o günlerin çocuklarıydı.

Onlar Anadolu’nun bozkırlarında yalnız bırakılmış biçare insanlardı, eğitimsizliği fukaralığı iliklerine kadar yaşayan insanlardı üzerine devlet yok olmuş düşman kapılarına kadar gelmişti.

30 Ağustos Zafer Bayramına onlar gelmeyecekti de kim gelecekti?

Ve ilk onlar gelirdi bayram alanlarına.

Askerin resmigeçidinde sert yürüyüşleri ayaklarını hep birlikte sertçe yere vurmalarının onlar için anlamı bambaşkaydı, kimi gözyaşlarına hâkim olmadı kimi de çocukluğunda yaşadığı heyecanları tekrar yaşadı.

Kimse bilemezdi onlar kadar vatan topraklarının kıymetini ve o nesil artık yok denecek kadar az kaldı ve ne istedikleri o Zafer Bayramları oluyor ne onlar evlerinden çıkacak kadar sağlıklı.

Zorlu inançlı bir mücadeleyle geçen üç yılın ardından 26 Ağustos 1922'de günün ilk ışıklarıyla başlayan Büyük Taarruz. 30 Ağustos günü Başkomutanlık Meydan Muharebesi'nde kazanılan büyük zaferle sonuçlandı Yunanlılar yenildi. Aslında yenilen sadece Yunanlılar değildi yedi düvel bir kez daha yeniliyordu ama aslı Anadolu Türk’ü ebedi şahlanmıştı ve düşman savaşı göze alamadı.

Tarihte Büyük Taarruz, Kurtuluş Savaşı sırasında Türk ordusunun işgalci güçlere son ve kesin darbeyi vurmasını sağlamak ve Anadolu'dan atmak için düşünülüp planlanan gizli bir harekât idi.

Türkiye Büyük Millet Meclisinin 20 Temmuz 1922'deki oturumunda kendisine dördüncü kez olmak üzere Başkomutanlık yetkisi verilen Atatürk, taarruz kararını haziran ayında almış ve hazırlıkları gizli olarak yürütmüştü. Büyük Taarruz Ağustos'un 26'sını 27'sine bağlayan gece Afyon'da başlamış, Aslıhan civarında kuşatılan düşman birliklerinin Mustafa Kemal Paşa'nın bizzat idare ettiği Dumlupınar Meydan Muharebesi'nde imha edilmesi ile Türk ordusunun zaferiyle sonuçlanmıştı. Mustafa Kemal Paşa ne demişti “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh, bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı, vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz".

Mesele sadece cephede kazanılan zafer değildi izleri öylesine derindi ki halen bu izleri silemiyorlar, o ruh “Hattı müdafaa yoktur, sattı müdafaa” halen Anadolu bozkırında yaşıyor.

Şimdilerde o ruh ile milli bayramlarımızı kutlayamıyoruz,

Neden?

Anadolu bozkırında Türk mü bitti yoksa Türklük mü?

Yedi düvelin yok edemediği o ruhu yoksa kendimiz mi bitirdik?

Günümüzün şartlarında vatan sevgisinin tanımı mı değişti acaba?

Ben yine de eski milli, bayramları izliyorum ve daha fazla haz duyuyorum en azından insanlarımızın samimiyetini heyecanını görüyorum mutlu oluyorum.

Bu zaferi bizlere yaşatan bir vatan bırakan başta Mustafa Kemal ve tüm silah arkadaşlarına şehitlerimize gazilerimize katkısı olan Ayşe teyzelere minnet duyuyorum.

Zafer Haftamız kutlu olsun.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    logo
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.