Sadaka ile sadakati satın alamasınız

Sadaka dağıtarak sadakat satın alamazsınız alsanız da ilk menü değişikliğinde terk edilirsiniz.

Türk geleneğinde yardımlaşma gibi kavramlar vardır, sadaka ise fukaralığı yaşam biçimi olarak gören toplumlarda lakin fakirlik veya fukaralık kader değil tercihtir.

Kutsal kitabımız Kur’an’da sadaka beş ayette geçiyor;

Ayetleri tek tek incelediğimizde “sadaka” kelimesinin Kur’an’da çok geniş bir kullanım alanına sahip olduğunu görmekteyiz.

Bazı ayetlerde, mutlak olarak, gerek farz olan zekât ve gerekse nafile türünden yapılan her türlü mali harcamaları kapsayacak şekilde kullanılan bu kelime, bazı ayetlerde ise mukayyed olarak, yalnızca zekât veya gönüllü olarak yapılan bağış yahut kefâret gibi anlamlarda kullanılmıştır.

Günümüze gelecek olursak internete “Sadaka” yazdığınızda karşınıza Osmanlı dönemindeki Sadaka Taşları tanımları geliyor, oysa Osmanlı şehirleşmeye başladığında geleneklere ve ihtiyaçlara göre yardımlarda bulunuyordu sadaka kurallarına göre değil. Sakada mevzuunu nerede görüyoruz genellikle cemaatlerde.

Peki, neden sadece İslami kesimde sadaka var?

Sadaka dediğimizde aklınıza sadece ekmek, makarna, yağ ve şeker gelmesin, kurnazlar sadaka kavramını her alanda çok güzel kullanıyor.

Sadaka verilmesi gerçekten ihtiyacı olanın ihtiyacının giderilmesi mi yoksa sadık insanlar kazanmak mı?

Neden bizim ülkemizde milyonları geçen sadakaya muhtaç insanlar var?

Neden her ay devletin kurumları düzenli olarak sözde yardım ama gerçekte sadaka dağıtıyor?

Çünkü muhtaçlık zorunlu sadakati ve sadık insanları kazandırır da ondan, fakat bunun dahi bir sonu vardır hem de uzun olmayan zamanda.

İşte etrafımızda gözümüzün önündeki bir gerçektir bu sadaka meselesi, amaç gerçek ihtiyacı olanlara sadaka vermek değil sadık insanlar yaratmaktı olmadı.

Teknolojinin avuç içine sığdığı dünyada siz bir insanı karnını hep aynı yiyecekle doyurarak kendinize sadık bırakamazsınız. Unutmayın günümüzde en çok deist gençler cemaatlerin ailelerinden çıkıyor, yeni dönemde İslami kesimin son nesli anne ve babaları gibi değiller onların hayatında sadaka gibi kavramlar yok.

“2024 yılında bütçeden gerçekleştirilen 97,8 milyar TL'lik sosyal yardım harcamasının GSYH içindeki payı, yüzde 1,11 olarak hesaplandı. 2024'te toplam 4 milyon 574 bin 684 haneye sosyal yardım yapıldı. Sosyal yardımların içinde nakdi yardımların oranı yüzde 96 oldu” bu rakamlar devletin açıkladığı resmi rakamlar.

Aile ve Sosyal hizmetler Bakanlığının 2024 verilerinde;

Bakanlığın elektrik fatura yardımı hane sayısı 4 milyon 87 bin 785, çocuğu okuduğu için SKK olmayan 1 Milyon 744 bin 442 sahibine 1,3 milyar TL ödeme, aşırı yoksulluk kapsamında 3,6 milyon aile ve bakılamayan yaklaşık 273 bin çocuk.

İşte böyle insanları sadakaya muhtaç ederek toplumda nasıl bir yaranın açıldığının açık göstergesidir bu rakamlar.

“Sadaka ver sevap işle ama sadaka verdiğini takip et bize biat etsin etmiyorsa sadakayı kes”.

Böyle bir davranış var mı etrafınızda?

Bir gazeteci olarak etrafımda çok şahit oluyorum.

Sadaka ile sadakati satın alamazsınız muhterem tarih böyle bir toplumu daha kaydetmedi.

Bu konuda hem çok para kaybettik hem çok zaman;

Hani derler ya katranı kaynattık olmadı şeker bundan sonrada kaynatırsak olup olacağı zifttir.