Hava Durumu

Anayasa Mahkemesi’nin “Güvenlik Soruşturması” kararı

Yazının Giriş Tarihi: 28.01.2022 08:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 28.01.2022 08:02

“Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararıyla birlikte devlet memurluğuna girişlerde asla güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılamayacak mıdır?”

Değerli okurlar, bilindiği üzere ülkemizde devlet memuru olabilmek için bazı şartların gerçekleşmesi gerekmektedir. Buna göre bir kişinin devlet memuru olabilmesi için hakkında güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması da yapılmalıdır. Ancak Anayasa Mahkemesi, güvenlik soruşturması şartını düzenleyen madde hükmünü Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle 29 Kasım 2019 tarihinde Resmî Gazete’de yayınlanan kararı ile iptal etmiştir.

İptal kararı sonrası ülkede neredeyse herkes devlet memurluğuna girişlerde artık güvenlik soruşturması yapılamayacağını, Anayasa Mahkemesi’nin bunu hedefleyerek iptal kararı verdiğini konuşmaya başlamıştır. Halbuki durum pek de öyle değildir.

Anayasa’nın 129. Maddesinin birinci fıkrasında memurlar ve kamu görevlilerinin Anayasa ve kanunlara sadık kalarak faaliyette bulunma yükümlülükleri düzenlenmiştir. Belirtilen hususlar gözetilerek kamu görevlerine atanacak kişiler bakımından birtakım şartlar getirilmesi doğaldır. Bu şekilde aranan nitelikler kamu hizmetinin etkin ve sağlıklı bir biçimde yürütülmesi amacına yöneliktir. Dolayısıyla kamu görevine atanmadan önce kişilerin güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının yapılmasını öngören kural kanun koyucunun takdir yetkisindedir. Ancak bu alanda düzenleme getiren kuralların kamu makamlarına hangi koşullarda ve hangi sınırlar içinde tedbirler uygulama ve özel hayatın gizliliğine yönelik müdahalelerde bulunma yetkisi verildiğini yeterince açık olarak göstermesi ve olası kötüye kullanmalara karşı yeterli güvenceleri sağlaması gerekir.

Kuralda güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılması memurluğa alımlarda genel şartlar arasında sayılmasına karşın güvenlik soruşturmasına ve arşiv araştırmasına konu edilecek bilgi ve belgelerin neler olduğuna, bu bilgilerin ne şekilde kullanılacağına, hangi mercilerin soruşturma ve araştırmayı yapacağına ilişkin herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. Diğer bir ifadeyle güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının yapılmasına ve elde edilecek verilerin kullanılmasına ilişkin temel ilkeler belirlenmeksizin kuralla sadece güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılması devlet memurluğuna alımlarda aranacak şartlar arasında sayılmıştır.

Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda devlet memurluğuna atanmada esas alınacak kişisel veri niteliğindeki bilgilerin alınmasına, kullanılmasına ve işlenmesine yönelik güvenceler ve temel ilkeler kanunda belirlenmeksizin bunların alınmasına ve kullanılmasına izin verilmesi Anayasa’nın 13., 20. ve 128. maddeleriyle bağdaşmamaktadır.

Anayasa Mahkemesi vermiş olduğu iptal kararıyla devlet memurluğuna girişlerde yapılan güvenlik soruşturmalarını ve arşiv araştırmalarını engellemeyi değil, bu soruşturma ve araştırmaların kimler tarafından ne şekilde yapılacağı gibi önemli detayların kanunla düzenlenmesi gerektiğini belirterek kamuya ve kanunlara güveni tesis etmeyi amaçlamaktadır. Bunun kaynağı ise kişilerin kişisel verilerin korunmasını isteme hakkıdır.

Anayasa’nın 20. maddesi uyarınca kişisel veriler ancak kanunda öngörülen hallerde ve kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Dolayısıyla kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sağlanan anayasal güvencenin yaşama geçirilmesi için bu hakkı ilgilendiren yasal düzenlemelerin açık, anlaşılabilir ve söz konusu hakkın kullanılabilmesine elverişli olması gerekir. Ancak böyle bir düzenleme ile kişilerin özel hayatlarını ilgilendiren veri, bilgi ve belgelerin resmi makamların keyfi müdahalelerine karşı korunması mümkün hale gelebilir.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.