Gelen linke tıklamanın ağır bedeli…

Hepimiz vaktimizin büyük çoğunluğunu sosyal medyada ve iletişim platformlarında geçiriyoruz.

Instagram, Facebook ve Twitterhayatımıza gireli uzun yıllar oldu. Bilindiği üzere bunlar çeşitli paylaşımlar yapılabilen sosyal medya uygulamaları.

Bir de haberleşme uygulamaları var ki en bilineni WhatsApp. Yaklaşık iki yıl önce ise WhatsApp’a rakip olabilecek bir uygulamayla tanıştık: Telegram..

Bugün sizlere bir Telegram kullanıcısının üyesi olduğu bir grupta gönderilen linke tıklaması üzerine başına gelen felaketten söz etmek istiyorum.

EYÜP TAŞ

Kendisi o günlerde üniversite sınavına hazırlanıyordu. İddiasına göre ayet ve hadis takip etmek için Telegram’ın arama kısmına “ehli sünnet” yazdı. Çıkan kanala abone oldu. Bu kanala gelen bir linke tıklamakla birlikte ise birWhatsApp grubuna dahil oldu.

Bu grubun üyelerini IŞİD mensup ve sempatizanları oluşturuyordu. Yine iddiasına göre TAŞ bundan haberdar değildi.

Habere göre bir gece evde ders çalışırken Eyüp TAŞ isimli şahsın kapısına Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nden ekipler geldi ve kendisi apar topar gözaltına alındı.

Ailesi İsmailağa Cemaati çevresine mensup olan bir imam hatip lisesi mezunu TAŞ, IŞİD ve ideolojisiyle herhangi bir bağlantısı olmadığını savunmuşsa da söz konusu WhatsApp grubuna üye olması “makul şüphe” sayıldı ve kendisi tutuklandı.

Silivri Cezaevi’nde, bombalı eylemler gerçekleştiren ya da yurtdışında IŞİD saflarında savaşan örgüt mensuplarıyla aynı koğuşa konuldu ve 4 ayı aşkın bir süre burada kaldı.

Kendisi hakkında İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Duruşmada alınan savunmasında mahkemeden tahliyesini talep etti.

Yaşadıklarını bir gazeteye anlatan TAŞ, “Cezaevinde herkes birbirini tanıyordu ama ben kimseyi tanımıyordum. Ben cezaevine girmeden önce IŞİD’i bilmezdim. Bana ‘Sen nasıl bilmezsin, biz yeryüzünde hilafet ilan ettik’ diye çıkıştılar. Hatta ajan olduğumdan şüphelendiler. Koğuşta ağır cezalar hatta müebbet alanlar vardı. Bombalı saldırı düzenleyenler, Suriye ve Irak’ta savaşmış kişilerdi” ifadelerini kullandı.

Kendisi her ne kadar IŞİD mensubu ya da sempatizanı olmadığını beyan etmişse de mahkeme Eyüp TAŞ’ı terör örgütü üyesi olmaktan 6 yıl 3 ay hapis cezasına mahkûm etti. Hakkında denetimli serbestlik hükümleri uygulanan TAŞ cezaevinden tahliye edildi. Dosya ise şu anda Yargıtay’da.

Eyüp TAŞ’ın iddialarının ya da mahkemenin kararının doğruluğunuveya yanlışlığını tartışmak değil niyetim. Anlatmak istediğim şey açık. Sosyal medya uygulamalarına öylesine teslim olmuşuz ki hiç düşünmeden, korkmadan belli gruplara üye oluyoruz,paylaşımlara tıklıyoruz, abone oluyoruz, birçok insanla tanışıyoruz. Eyüp, bu dikkatsizliğin sonunda bir insanına başına gelebileceklerin somut örneği.

Bir hukukçu olarak sosyal medya gerektiği gibi kullanılmalı uyarısı yapmak istiyorum. Elbette teknolojiden maksimum faydayı sağlamak için uğraşıyoruz. Ama bunu yaparken daha dikkatli ve düşünceli olmalıyız.Aksi takdirde hiç akıl edemeyeceğimiz felaketlerle karşılaşabiliriz.

Şayet Eyüp TAŞ’ın iddiaları doğru ise gelen bir linke tıklamanın bedeli çok ağır olmuş diyebiliriz.

Sözün özü, emin olmadığımız her şeyden aslında uzak durmalıyız. Diken üstünde yaşamamalıyız, ama boşvermiş de olmamalıyız.