"İş kazası" sebebiyle tazminat davası

Değerli okurlarım, öncelikle hepinize güzel bir hafta diliyorum.

Bilindiği üzere işyerinde ve işin yürütülmesinden dolayı meydana gelen, işçinin ruhen veya bedenen zarar görmesine ve hatta işçinin ölümüne sebep olan kazalara iş kazası denmektedir.

5510 sayılı Sigorta Kanunu'na göre de iş kazası sigortalı işçinin işyerinde geçirdiği ya da işveren tarafından verilen talimatla yürütülen veya başka bir yerde icra edilen iş dolayısıyla gerçekleşen kazayı ifade etmektedir.

İŞVEREN NE ZAMAN SORUMLUDUR?

İşveren, işyerinde çalıştırdığı işçilerin sağlıklarını ve güvenliklerini kapsamlı olarak korumak zorundadır. Bunun için hem işyerinde gerekli güvenlik önlemlerinin alınmasını sağlamalı, hem de işçiyi bilinçlendirecek zorunlu eğitimleri zamanında ve eksiksiz vermelidir.

Ne var ki masraftan kaçmak isteyen işverenler çoğu kez bu kurallara uymamakta ve işçilerinin can sağlığını hiçe saymaktadır.

İşyerlerine bakıldığında yüksek oranda eğitimlerin hiç verilmediği, güvenliğe dair bilgilendirici tabelaların bulunması gerekli yerlere asılmadığı, eldiven ve baret kullanımına dikkat edilmediği yani kısacası iş güvenliği sağlanmaksızın işçilerin çalıştırıldığı görülmektedir.

Eğer ki işyerinde iş sağlığı ve güvenliği gerektiği gibi tesis edilmez ve iş kazası meydana gelirse işveren gerçekleşen bu iş kazasından sorumlu olur!

NEDİR BU SORUMLULUK?

Bazı kesimlerce çok bilinmemekle birlikte, iş kazası geçiren işçinin çoğu zaman çok ciddi miktarlarda maddi ve manevi tazminat talep etme hakkı bulunmaktadır.
Eğer işçi ölmüşse, onun desteğinden yoksun kalan eşi, çocukları, anne-babası kusurlu olan işvereni dava ederek yine milyon liralardan bahsedilecek bir destekten yoksun kalma tazminatı ve aynı zamanda yaşadıkları ruhsal bunalımın onarılması adına belli oranda manevi tazminat alabileceklerdir.
İşçinin yaralanması halinde, bizzat kendisi kusurlu işverene karşı açacağı davada maddi tazminat, geçici iş göremezlik tazminatı, sürekli iş göremezlik tazminatı ve manevi tazminat kalemleri altında tazminat talebinde bulunabilecektir.

TAHMİNİ TAZMİNAT TUTARI NEDİR?

İş kazası nedeniyle açılacak tazminat davalarında işçinin hak ettiği tazminat miktarı hesaplanırken birçok kıstas göz önünde bulundurulmaktadır.
Bunlardan en önemlisi zararın büyüklüğü, işçinin yaşı ve aylık geliridir.
Orta yaşlı (30-40 yaş) bir işçinin örneğin işyerinde yaşadığı bir kaza sebebiyle parmağının kopması durumunu düşünelim.
Yaşanan kazada işverenin alması gereken önlemler alınmamışsa, işyerinde uyarı levhaları bulunmamaktaysa, eldiven kullanılması zorunlu değilse yahut kullanılmaması halinde işçiler uyarılmıyorsa, işçilere verilmesi gereken seminer ve eğitimler verilmemişse veya eksik verilmişse yaşanan bu iş kazasından şüphesiz ki işveren sorumlu olacaktır.
Yukarıdaki örnekte işçinin 3 bin TL maaşla çalıştığını düşünürsek işverenden neredeyse 1 milyon TL'ye yakın tazminat talep edebileceğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

GEÇ KALMAYIN!!

İş kazası sebebiyle yaralanan işçinin kaza tarihinden itibaren 10 yıl içinde maddi ve manevi tazminat davası açması gerekmektedir. Bu süre geçtikten sonra açılacak davaların reddedilmesi olasılığı çok yüksektir.
İş kazası sebebiyle ölen işçinin yakınlarının açacağı maddi ve manevi tazminat davalarında ise süre kaza tarihinden itibaren 15 yıldır. Yine bu süre içerisinde ölen işçinin yakınları dava açmazlarsa daha sonra açacakları davaların reddedilme olasılığının çok yüksek olduğunu unutmamalıdırlar.