431 intihar ve fazla öten horoz

Aslında sağlık adına öyle bir dönemden geçiyoruz ki.
Bazen ne deseniz boş.
Pandemiyle birlikte şu an her gün 250'ye yakın can kaybı var.
29 binlere yaklaşan günlük vaka sayısı..
Uzmanlar Kovid-19 sonrası, deltanın daha da öldürücü etkisi olduğunu savunuyor.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim
Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan'ın uyarıları dikkat çekici..
Yazıya oturduğumda bizim gazetenin internet sayfasında manşetti.
"İlk 2 dalga orijinal virüs ile oldu, orada 1000'de 9'du ölüm oranı.
Mart- Nisanda vakaların 60 bine çıktığı dönemde İngiliz varyantı vardı, orada 1000'de 6'lara düştü. Son dalga Delta varyantı ile oldu, burada da 1000'de 11. Varyant, tek başına daha ağır ve öldürücü hastalığa yol açıyor" İster istemez rakamlar üzerine yoğunlaşsak da..Elimizde ki veriler üzerinden yola çıktığımızda..
Durum vahim..
Hekimce Bakış'ta okuduğum Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Eş Genel Başkanı Selma Atabey'in aktardığı bazı bilgilerse daha da düşündürücü.
Son 3 yılda 431 sağlık çalışanı intihar etmiş.
2020 yılı Mart ayından bu yana da pandemiyi yaşıyoruz.
Binlerce insanımızı da kaybettik.
"Halk, parası kadar sağlık hizmeti alabilir duruma getirildi, sağlık emekçilerinin çalışma koşulları ise her geçen gün daha da ağırlaştı; çalışma saatleri ve angaryalar arttı"
Devamında eleştirileri de böyle Atabey'in.
Buna katılan o kadar çok sağlıkçı var ki..
Üstüne bir de dediğim gibi pandemi belası sistemi iyice allak bullak etti.
Elbet okullar açık kalsın..
Elbet sistem, ekonomi dönsün işlesin..
Kim bunun aksini ister...
Ne var ki bazı kafalar, toplumsal aşılanmanın artmasına hâlâ engel.
Deprem olur..."sesimizi duyan var mı?" diye sesleniriz..
Virüs, pandemi olur...
"ölüyoruz duyan var mı? diye sesleniriz..
Yazdıkça daha çok seslenecek konu buluruz da... Haftanın şu son günü fazla öten horoz olmayalım!
Duyan olsa da anında tu kaka oluyorsun..