AMAyasa ve!

Biz Boğaziçi'ne...
Ay'a..
Uzay'a odaklanmışken..
Geçende söyledim..
Derin bir anayasa hazırlığıyla karşı karşıyayız.
Adalet Bakanı'nın anayasının yeni yüzyılın gerisinde olduğunu söylemesi.
Mevcuda 'ama' yasa yani 'amalarla dolu bir yasa' demesi insanı düşündürüyor.
20 yıla yakın iktidarda olup..
Hatta mecliste her tür çoğunluğu sağlarken...
Sokakta da toplumsal oy fazlalığını korurken..
Sivilleşmek... Hemde tam zamanında..
Parti içinde Yeniden Kuruluş Anayasası olarakta adlandırılan...
2 yılda hayata geçirilmesi planlanan 4 aşamalı bu yasa Cumhuriyetin 100 yılına denk geliyor.
Anayasa için bir bilim kurulu oluşturulacak..
Cumhur ittifakı içinden hukukçular bu kurulla çalışacak, taslak metin yapılacak..
Sonrası da toplumun önüne konulacak...
Özü bu referandumda bir nevi cumhurbaşkanlığının, cumhur ittifakının güven oylaması gibi olacak... Toplumun yarısı yine ikna olmayacak...
Oysa bakın...
Anayasanın en etkili tanımı, 1789 Fransız İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi yazarları tarafından yapılmış..
Meşhur 16. maddesi şöyle diyor.
"Hakların güvence altına alınmadığı, kuvvetler ayrılığının tanımlanmadığı bir toplumda, anayasa da yoktur"
Şimdi bana 'yahu 200 küsür yıllık bir bakış açısından söz ediyorsun, ne ayak' demeyin...
Burada Kuruluş Osmanlı'yı...
Ya da 'Uyanış Selçuk'lu dizilerini izlemiyoruz...
Önemli olan bireyle devlet arasında ki sözleşmenin her tür eşit hakka,hukuka açık olmasıdır.
Yöntem ve uygulamaları çok önemli..
Çoğulcu katılım gibi..
Erk'lerin sistem içerisinde..
Yasama, yürütme ve yargı'da 'yaptım oldu' dan uzak olmasıda esastır...
Yeter ki toplumun ayarlarıyla oynamayalım..
Ay'a da Mars'a da gidelim...
Hatta Elon Musk'la çok iyi dost olup 'uzay internetini' bile kullanalım...
Ama, Anayasayı asla arada kaynatmayalım...
İlk 4 madde kırmızı çizgi...
Yeni madde de cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi korunacak...
Selvi abim gazetesinde ip uçlarını vermiş vermesine de...
Toplum Hürriyet okuyunca özgürleşmiyor !
Zaten okuyanda yok o ayrı mesele, baksanıza tirajlar yerde sürünüyor...
Bu konuya dair bir dip notumda Ali Babacan'la ilgili.
DW' de programda ilk 4 maddenin tartışılmasına dair ' şu an uygun iklim yok" ardındanda..
"Günü geldiğinde zemin ve şartlar uygun olduğunda" Anayasa'nın ilk dört maddesi üzerinde de konuşulabileceğini söylemesini..
Şu an işbirliği yapan, seçim ittifakına hazırlanan CHP, İYİ Parti nasıl içine sindirecek doğrusu merak ediyorum. Hangi uygunluk, hangi iklim pardon!

GÜNÜN SÖZÜ:

Herkesin aklı, yüzü gibi çeşitlilik gösterir. (John Locke)