Avrupa vizyonsuz evet, ya biz?

Dün, Avrupa Birliği'nin 'stratejik Pusula'sından..
Yani, yeni 'savaş ordusu'nun detaylarından söz etmiştim.
Amaçsa Avrupa'nın güvenliği..
Rusya'nın, Ukrayana'yı işgalinden sonra, Almanya öncülüğünde gelişen bu savunma ve gerektiğinde saldırı stratejisi beraberinde tartışmalarıda getiriyor.
Her ne kadar 'barış' unsuru özellikle vurgulansa da...
NATO üyesi olan, anca AB'ye tam üye olarak dahil edilmeyen Türkiye detayları Stratejik pusula'da sadece 'ortaklar' bölümünde söz ediliyor.
Eylem, güvenlik, yatırımlar başlıklarında yok.
Avrupa sonuca ulaşma adına 4 ana başlığı dikkate almış ve 47 sayfada özetlemiş. 
BBC'de okudum detaylarını..
Türkiye'de sadece 2 yerde söz ediliyor.
Birincisi, Stratejik Başlıklı bölümün Doğu Akdeniz anlatısı.
"İyi komşuluk ilkesi doğrultusunda istikrarlı ve güvenli bir ortamın yanı sıra işbirliğine ve karşılıklı yarara dayalı bir ilişkinin sağlanması hem AB'nin hem de Türkiye'nin çıkarınadır" 
Diğeride ortaklarla ilişkiler pragrafında...
O bölümde aynen şöyle..
"CSDP (Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası) misyon ve operasyonlarına katkıda bulunan Türkiye ile ortak çıkar alanlarında işbirliği yapmaya devam edeceğiz. Karşılıklı yarar sağlayan bir ortaklık geliştirmeye bağlıyız ancak bu, Türkiye'nin 25 Mart 2021 tarihli AB Konseyi açıklamasına uygun olarak, işbirliği yolunda ilerlemek, sürekli gerilimi azaltmak ve AB endişelerini ele almak için Türkiye'nin vereceği eşit taahhüdü gerektiriyor."
Avrupa'nın dünden bugüne her şekilde sadece kendi çıkarını düşündüğünden yola çıkarsak...
Türkiye ile sadece işine gelen konularda diyalog kurduğu aşikar.
Son Suriye'li sığınmacılar gerçeği...
Çünkü hala arka bahçe muamelesi yapmaya devam ediyor.
Dışişleri Bakanlığı işte bu noktalardan yola çıkarak AB'ye 'stratejik pusula' tepkisi gösterdi.
"Bu belgenin AB'yi Doğu Akdeniz'de, çözümlerin değil, sorunların parçası yapacağı ve doğru stratejilere taşımayacağı aşikardır"  
AB biz ne dersek diyelim zaten o raporu kendince onayladı. Biz o iki konuda kalacağız.
Ne var ki şunu açıkça ifade edeyim..
Avrupa'nın tartışılacak bir çok kararı da var.
Ama bir o kadar bizim siyasetimizin ve uyguladığı kararlarda tartışılır.
Tam üyelik adayı bir NATO müttefiki olsakta..
Vizyonsuzlukla eleştirdiğimiz Avrupa'ya hemen üye olunmuyor...
Kendi vizyonumuzda da değiştirmemiz gereken çok şey var.
Özellikle de güven, özgürlükler ve adalet gibi konular..
Üstüne savaş ortamında tüm Avrupa ve ABD'nin Rus oligarklarla ilgili yaptırımları sonrasında bunlar Türkiye'de cirit atarsa..
Biz daha çok şeyi konuşur, tartışırız.
Hele ki AB 'eşit taahhüd've endişeden söz ederken..