Ben de aşı oldum!

Demek istiyorum.

Gerçekten, samimiyetle...

İki hocayı hem yakından takip eder, dikkatle dinler,

Uyarılarını önemserim. Politize olmamış, samimi insanlar.

Biri Prof. Dr. Mehmet Ceyhan.

Enfeksiyon Hastalıkları Derneği ve Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı.

Diyor ki...

" Aşıda yüzde 10'luk bile umut olsa vurdurulmalı "

Geçen dinledim açıklamalarını...

Ve bir diğer hocada..

Prof.Dr.Osman Müftüoğlu, İç Hastalıkları Uzmanı..

O da...

"Büyük bir orman yangını var ve bir an önce kaçıp kurtulmak zorundayız" görüşünde..

Aşıdan başka kurtuluşta yok..

Elbet... Aşıya dair ortalıkta dolaşan onca iddia..

Sağlıktaki verilere dair bilgi eksiklikleri...

Kafalarımızı karıştırdı..

Bir güven sendromu yaşadık..

Düşünsenize Çin aşısı vurduranlara, shengen'i bile olsa Avrupa ülkelerine giriş izni verilip verilemeyeceği tartışılıyor..Bu haldeyiz.

Avrupa ve diğer ülkelerde 'aşı pasaportu' projelerinden daha önce söz etmiştim..

Böylesine bir virüs ortamında, pandemi canımıza okurken sağlık gibi çok önemli bir konu siyasallaştıkça da kafaları daha karıştırıyor..

Bu konunun politik malzeme yapılması bence itici..

O yüzden en kolayı konuşmak...

Bazı kanallarda sabahtan akşama anlatan herkes doğru mu söylüyor?

Sürekli eleştirmekte bir noktadan sonra bayıyor.. Hele birde geçmişinde sağ yada sola yakınlığın varsa, ya sürekli övüyor, ya yeriyorsununuz. Beni de bayıyorsunuz !

Bu işin şakası yok !

Bu işin ideolojisi yok !..

Bu işin sen-beni yok!

Şu an hiç bir aşıyla ilgili tam geri dönüş yokki..

Birkaç milyon insandan bahsetmiyorum..

Toplumsal aşılama arttıkça asıl sonuca ulaşacağız...

Başlık elbet minik bir ironi...

Ama sıram geldiğinde vurduracağım..

Hatta evde kronik önceliği olan ve kanser tedavisi gören eşimin bir başka önceliği var mı? Yok..

Aynen Osman hoca'nın anlattığı gibi..

"aşıda güven ve aşı güvenliği"

Karar vericilerin asıl bu noktaya itibar etmeleri esas..

Bunu çözdük mü, missssss...

Mesele, kelle paçayla, adaçayıyla çözülecek olsa dükkan sizin...