Boğaziçi atışması!

Akademik vesayet mi?
Yoksa oluşan bir klanlık mı?
Boğaziçi gerçeği çok yönlü tartışılır.
İçinde müdahale var mı?
Var...
Siyaset var mı?
Hem de her açıdan var...
Müdahale eden açısından da, karşı çıkan açısından da.
Peki kim haklı?
Herkes kendince...
Asıl olması gereken liyakat mı?
Yoksa ideolojik realite mi?
Mesele araya kimsenin alınmama meselesinin ötesidir...
Ben bildim bileli üniversitelerde her zaman farklı görüşler oldu.
Eylemler oldu...
Hatta çok daha uçlarda kıyasıya itiş kakışla...
Bazen, kanla, öfkeyle, nefretle, yumruk yumruğa,.
80'lerin..
90'ların ötesinde..
2021'de düzen bozucu kim?
Kimler..
YÖK'ün yokluğunun yaşandığı süreçler de ortadayken...
Bugün niteliksiz ve kimliksizleştirilen üniversiteler daha çok politize olmaz mı?
Olmadı mı?
Farkında mısınız?
Bazen neye el atsak..
Ya da inadına zorlasak....
Sorunları daha da derinleştiriyoruz...
Bu arada da toplum kavga itiş kakışa odaklanmışken...
20 yıldır sivilleştiremediğimiz anayasa arada kaynarken...
Nasıl bir hal alacak ortaya ne çıkacak inanın merak ediyorum...
Hele kayyum hayatımızın her alanına birebir atanmışken...
Bağırıp, çağırıp ne desek boş..
Oysa bırakalım her üniversite kendi yöneticisini tüm katılımıyla kendi belirlesin...
Şehre vali mi atıyoruz?
Ne kaybederiz...
Atamayla oraya hakim olmuyoruz ki..
Sadece bölüp parçalıyor ama...
Yönetemiyoruz.