Borçlar helallik, bayramlar seyirlik!?

Bu kez hemen ardından yazayım.. Bildim bileli bayramlar bana öyle çok şey hissettirmez.
Ya çalışmışımdır...
Ya birbirine 'merhaba' deyip hal hatır bile sormaktan uzak oncasının arasında samimiyetsizce gülümsemişizdir.
'Nerede o eski bayramlar' sözleri artık arşive manşettir.
Sadece bir ritüelden ibarettir.
Sen insanların işine yaradığın sürece varsındır...
Gerisi anka değil, deve kuşu. Bir yanımız hep açıktadır.
Gerçekçi olup günümüze, önümüze bakalım.
Geçti gitti işte, ne anladınız?
Kimde tat var?
Şu yaşadığımız virüsle birlikte bu bayrama cebinde 'hiç kuruşla' girmek zorunda olanlar..
İşyerleri kapalı olanlar..
Kapananlar...
Ajitasyon yaptığımı falan sanmayın.
Bayram öncesi borcu borçla kapatmak için yeni banka kredisi olan ben miyim sadece..?
Krediler, kartlar derken...
Donumuza kadar teslim olduk..
Bankalara, kredilere, faizlere...
Olmadınız mı?
Bir kısır döngü içerisindeyiz.. Al takke ver külah.
Onu al oraya yatır, ona al öbürüne aktar.
Psikoloji mantığa yenik düşmüş..
Uzak durdukça inadına bodoslamasına bir sarmaldayız.
Faiz oranlarına bile bakmaksızın en uygun, en düşük borcu ödeme derdinde insanlar.
Hepimiz öyleyiz..
Bu ortamda hangi birimizde finansal bilinç..
Borç farkındalığı var...
Ve sonrasında nasıl bir bayram coşkusu oluşacak ki?
Koskaca bir boşluk...
Yine de tüm umutsuzluklara karşı..
Önceliğim, dileklerim her daim sağlık,huzur,güzel kazançlardır
Çok havada kaldı değil mi bu dilekler?
Eeee malzeme bu...
Bayram sonrası yine aynı gerçeklerimizle başladık güne.
Yeni kapanmalara ve kademeli açılımlarla.
Ama ne olursa olsun kesinlikle korunun...
Elimizde kaldı bir kuruşluk hakkımız.
Yakında onu bile helal etmek için borç isteyeceğiz.

GÜNÜN SÖZÜ:

"Bilgide, inanmak isteyenler için yeterli ışık, kör olmak isteyenler için yeterli gölge vardır." (Blaise Pascal)