BURİDAN'ın eşeği!

Hani derler ya..

"Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık"

İşte CHP' de ki durum aynen bu.

Gerek parlamento .

Gerekse cumhurbaşkanlığı seçiminde ki kayıp, ana muhalefette yeni bir yol haritasına doğru gidiyor. Gitmeli de..

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ne yapacak?

Adı ön plana çıkan İBB Ekrem İmamoğlu nasıl bir tavır izleyecek?

Seçim öncesi Kılıçdaroğlu'nun..

"İmamoğlu CHP'nin evladı olduğu kadar benim de evladımdır" sözlerini hatırlarsak....

Bu bakış açısı "Gel bakalım Muharrem" yaklaşımının ötesidir.

Gerçi Muharrem geldi, rozeti taktı aday olmuştu ama sonrasında en büyük golüde Kılıçdaroğlu ondan yemişti.

Ne var ki son mağlubiyetin ardından gözler şimdi CHP'nin ne karar alacağında.

Daha çok Kılıçdaroğlu'nun ne yapmak istediğinde!

Yerel seçim öncesi 'çekiliyorum' dese...

İmamoğlu vitrine çıksa, bu hem İstanbul hem parti için nasıl bir sonuç doğuracak?

İktidar, belki cumhurbaşkanı adayı gösterilse çoktan siyasi yasak kartlarını devreye sokabilirdi.

Bu yerel seçim önceside, CHP kurultayı sürecinde bile gündeme gelebilir.

Ayak izleri iktidara yakın kalem Abdülkadir Selvi tarafından satırlara taşındı bile..

YSK üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla verilen 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasının, İstinaf Mahkemesi tarafından onandığını iddia ettiği yorumuyla..Yani mikser politikası çoktan başladı bile.

Brütüs benzetmesini bir algı operasyonu olarak görüyorum.

Gözlemim o ki, İstanbul seçimleri ve sonrasında İmamoğlu'nun birebir hamleleri, stratejileri siyaseti doğru okuduğu yolunda.

Eğer ki bu noktada net karar alırsa, iktidarın olası 'yasaklama' girişimine çok daha erken yanıt verebilir. Tabi burada Kemal Kılıçdaroğlu'nun alacağı kararlar etkili olacak.

Yol mu açacak?

Ya da 'bu seçimleride yapalım sonra bakarız mı?" diyecek..Yerel seçimlerde bir kayıp olursa bunun sonrasında telafi edilemeyeceğide aşikar.

İşte dün akşam ki Kılıçdaroğlu-İmamoğlu buluşmasını da tüm bu başlıklar içinde alıp, CHP içinde ki yönetim değişiklerini ona göre tekrar yorumlarız. Ancak vakit dar.

BURİDAN'IN EŞEĞİ PARADOKSU !

Bu paradoksa göre; bir eşek düşünün ki çok aç ve bir o kadar susuz, bu eşek kendine eşit mesafe uzaklıkta bulunan su ve saman öbeği arasında bir tercih yapamaz ve eşeğin su ve saman arasında ki bu kararsızlığı ölümüne neden olur.

"Olur mu canım birini seçerdi mutlaka" diyorsunuzdur mutlaka. Ancak yukarıda da belirttiğimizi örneklerde de olduğu gibi birden çok seçenek arasında kalıp seçim yapamadığımız anlar ve olaylar hepinizin başından geçmektedir.

Aynı hikaye iki saman öbeği arasında seçim yapmak olsa eşek tabi ki kendine en yakın olan saman öbeğini tercih edecektir. Buridan Paradoksu ise hem aç, hem susuz eşeğin kendisine eşit uzaklıktaki su ve saman öbeği arasında kalırsa neler olur sorusu üzerine oluşmaktadır.

Eşek, açlığını giderecek samanımı yoksa susuzluğunu giderek suyu mu tercih edecektir sorusunun cevabı eşeğin kararsızlığı nedeniyle ölümü ile sonlanacağı olacaktır.

Hepimizin iki seçenek arasında kalıp birinin diğerine göre daha avantajlı hale gelmesini beklediğimiz ve ikisini de çok istediğimiz den hiçbirine sahip olamadığımız hikayelerimiz, anlarımız olmuştur. Ne dersiniz?

Ahhh,ahh şu filozoflar yokmu, Jean Buridan, Aristotoles nelere kadirsiniz !