Biri diyor...
'Evde atletle dolaşmayın'...
Diğeri..
"Topluma kuru fasulye dağıtacağız. Herkes kendi gazını kendi üretecek”
Aynen bu kadar umarsız..
Duyarsız oldu bazıları.
Bugüne kadar öyle gaz verdiler ki her konuda şu ekran güzelleri.
Kendileri bile inandı sonra söylediklerine.
Uzayda yaşıyorlar..
Şimdiyse faturaları tekrar düzenleyeceğiz..
Eeee 'niye yaptınız' demez mi vatandaş?
Madem revize edilebilecekse..
Deneme yanılmaya gerek var mı?
Yüzde yüz artan, pahalılaşan hayatta..
Valla ne yapsanız boş...
Yönetene de, talip olanada sorum açık..
İster iki kişi bir arada oturun..
İster 6 kişi..
Bu saatten sonra ne mağrurdan mağdur doğar..
Ne başka bir şey..
Yaşamın bu gerçeklerini nasıl değiştireceksiniz?
Dar gelirlinin alım gücü yükselecek mi?
Can yakan fatulara ilişkin tam olarak ne yapacaksınız?
İşsizlik, istihdam konusunu nasıl çözeceksiniz?
Ülkenin bu saatten sonra, hastane, pastane, yol'a, köprüye ihtiyacı yok..
Hangi kaynakları nerelere kullanacaksınız?
Onu söyleyin...
İngiliz büyükelçiyle kar-balık geyiğiyle İmamoğlu'nu yerden yere vurduk.
Sonra aynı İngiliz'e sarılıp, Londra'da yatırımcı aramaya gittik.
25 lira salatalık, 24 lira domates, 35 lira patlıcan...
Çarşı pazar, raflar ateş pahası...
Mevsiminde ki ürünün fiyatları bile böbreklere kadar giriyor.
Haaa birde..
2-3 gecede bir zam gelen benzin-motorin artışlarını nasıl düzenleyeceksiniz?
Dövizi nasıl kontrol edeceksiniz?
Allah aşkına çıkın halkın karşısısına..
Kim, nereye nasıl aday olacaksa deklare edin...
Tek tek tane tane hani ilkokul'da ki çocuğun anlayacağı dilde anlatın..
Şunu şöyle şöyle düzelteceğiz.
Emekli, memur, eyt, 3.600, kadro bekleyenler açıkta kalanlara ilişkin böyle böyle yapacağız...
Yazın, altına imza atın.. Çıkın halkın karşısısına..
Bu saatten sonra vatandaşın tek derdi geçim..
Eline geçeni en az yüzde 50 artırabilecek misiniz?
Siz onu söyleyin...
Millet evinde kısıntıya gitmekten, sinema, müzik, tiyatroyu unuttu.
Siyaset tiyatrosunuda izlerken yoruldu..
Bu cuma yine yok film,dizi,kitap önerisi..
Cümleten tasarruftayız.