Oturdum yazımın başına..
Tıkandım yine..
Şehit polis memuru Şeyda Yılmaz'a dair çok şey söylemek istiyorum..
Ailesine, sevenlerine, emniyet teşkilatını sabır ve başsağlığı diliyorum.
Çıkmıyor sözcükler.
27 yaşında gencecik, kendi gibi polis olan eşinin mesajlarını okudum.
Öyle durdum kaldım.
Ne söylesek nafile..
26 suç kaydı bulunan bir şerefsiz..
1 kez uyuşturucu ticareti
(30 yıla kadar hapis)
8 kez uyuşturucu kullanma
(toplam 40 yıla kadar hapis)
2 kez kasten yaralama
(toplam 6 yıla kadar hapis)
1 kez cinsel taciz
(2 yıla kadar hapis)
2 kez yağma
(toplam 20 yıla kadar hapis)
1 kez gasp
(15 yıla kadar hapis)
2 kez çocuğa cinsel istismar
(toplam 30 yıla kadar hapis)
1 kez hırsızlık
(3 yıla kadar hapis)
2 kez mala zarar verme
(toplam 6 yıla kadar hapis)
1 kez ruhsatsız silah
(3 yıla kadar hapis)
Adliyeye çöp poşeti içinde getirildi..
Hayvan nakil aracıyla götürüldü..
Görüntüleri izlerken hepimizin aklından çok şey geçti..
Hatta daha da ağırı..
Ama en vahimi böylesine bir suç makinesinin onca suça rağmen aramızda dolaşması.
Değiştir infaz yasasını..
Suçu önle..
Adamın kafasına poşette geçirsen...
Sonuç ortada..
Ve bu adiler insan içinde olduğu sürece daha çok can kaybederiz..
Katil elinde pompalı silahlarla pozlar veriyor...
Onca suç işliyor...
Seyrediyor, yakalanmıyor, yakalanınca kaçıyor....
Çöp poşetine sokulacak...
Hayvan nakil aracıyla taşınacak daha nicesi bunlardan!
Ve maalesef..
Ateş sadece düştüğü yeri yakıyor!