Eblek bir siyaset ve ev hikayesi anlatıp, kendime 'gerizekalı' diyeyim!

Hem siyasette, hem gayrimenkul'de bize kalan sadece 1'i! 
Peki üç'ü nerede diye soracaksınız değil mi?
O da yazının sonunda..
Bazen öyle ibretlik olaylara tanık oluyoruz ki!
Herkes dilediği gibi yorumlayabilir..Zaten bayılıyor troller..
Başlıkta ki gibi iki net örnek vereceğim..
Gerçi ironi mi, yoksa geri zekalılık mı dersiniz?
Ya da dürüstlük mü?
Hiç birinde boyumuz falan uzamadı..
Siyasete dair eleştiriler getirdiğimizde anında yorumlar alıyorum..
Yazının içeriğine göre mutlaka diğerine göre, öteki oluyorsun!
CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal'ın ölüm yıldönümünde mezarı başındaki konuşmaları dinlediğimde...Gülümsedim öyle..

Baykal'ı meslek hayatımda bir çok yayın söyleşi yaptığım için tanırdım.
Her geldiğinde de mutlaka önce bizde yayına çıkar, sonra mitingine, buluşmalarını yapardı.
Çok net iki kez partiye katılmamı istemişti.
Hatta bir keresinde çalışma ofisime 'parti için yanıp tutuşan' genç bir arkadaşı önerip 'bu arkadaş katılmak istiyor' demişliğimde vardır. 
Ama kibarca geri çevirmiştim ve aynen şunu söylemiştim Baykal'a..2010'lu yıllar..
"Siyaset yapış tarzınızı, tavrınızı benimsemiyorum. Güven vermiyor. Ben sadece işimi yapıp yeri geldiğinde sizide eleştirmek isterim" .
O'da 'bak zaten söyledin" yanıtını verdiğinde, sonrasında gidilen yol zaten bugünü gösterdi.
Hatta o dönemin Büyükşehir adayını taban benimsemeyince öyle kaderine terk edilmişti ki... Kaybedeceğini de belirtmiştim.
Bir önce ki seçimlerde kaybedildiği gibi. İsimler geldi geçti, yönetim ve sistem hiç değişmedi. 
Hep birileri birilerinin adamı oldu.
O dönemlerde Baykal işaret ederse mutlaka bir yerlerden seçilirdik, bir şey olurduk ta..
Biz içeride özel görüşürken kapı önünde bekleyenlerden biri sonrasında vekil olmuştu..
Sonrasını en iyi 'birilerinin adamı olanlar' bilir..
Benzeri yanıtı rahmetli İsmail Cem'e de vermiştim.
Cem'e 'hayır' derken Kemal Derviş yorumum sonrasında aynen dediğim gibi oldu.
Ardından günümüze dair yeni partiler kurulurkende önerilen yönetimlerde yer alma tekliflerine uzak durmak en güzeliydi.
Yorum yapabildiğim, yazabildiğim kadarıyla asıl işimi gazeteciliği yapmaya devam.
İktidar kadrolarında da bir çok danışmanlık vb örneklerle 'yer yutar yalakalık' yapsaydık sıcak ekmek üzerine tereyağ sürmeye devam ederdik. Hele seçim zamanları ne güzel paralar kazanırdık değil mi? En kolayı sistemden beslenmek... 

ŞU TOKİ EVLERİ VE..

Elbet kimine göre fitne fesat çok bu işlerde..
Geçenlerde Kahramanmaraş depremi sonrası 11 ili etkileyen felakette insanlar konteynerlerde yaşam mücadelesi verirken AKP Şanlıurfa Milletvekili Cevahir Asuman Yazmacı ve eski AKP Milletvekili Şamil Tayyar’a da kura sonucu deprem konutu çıktığı duyuldu. Bu tartışmalara yol açtı.
Kendilerine haklılık ya da değil gerekçeleri var..Sadece komik bir örnek kendimden vereyim..
Bizim meslek örgütümüzünde yaptırdığı evler vardı. İyi bir projeydi ayrıca..
Hele ilki ironininde ötesi trajikomikti. O dönemler evlilik hazırlığı yapıyoruz, eşimde gazeteci.Benden de eskidir mesleki kıdemi, tecrübesi. 
Öncelikli işi sadece gazetecilik olan iki ayrı bireydik oysa..
"Siz nasılsa evleniyorsunuz" deyip listeden çıkartılmıştım. Bunu pişkin pişkinde yüzümüze söylemiştlerdi ya..Çömeziz kafamız basmamıştı.. Milliyet'te çalışıyordum...Sonrasında yeni yapılan meslek konutları içinde 5-6 yıl önce..
Toki sözleşmesinde koca koca harflerle yazıyordu. Aynı soyisimden kişilerin, başvuralarının geçersiz olacağı, peşinatların iade edilemeyeceği falan..3-5 kez okuduk hatta..
Ev çıktığında tartıştık tartıştık 'eee madem öyle' deyip tek bir ev için başvurmuştuk...Aslında iki başvuru hakkımız olmasına rağmen..Sonrasında rezil olmayalım, arkamızdan millet laf etmesin.. 
En sevdikleri buydu ya..Ahaaa ardından ne gördük.. Birer ikişer ev alan alana..
Basının dışından kim ararsan var..
Ben bugün çok şeyi gördükten sonra yaptığımızın dürüstlük falan değil, sadece geri zekalılık olduğunu net olarak analiz edebiliyorum.
Düşünsenize iki ayrı sitede totalde 4 eviniz olacak..
Hele bugünün ekonomik gerçeklerinde hepsi iyi para..Sat 3'ünü, ver faize..
Oysa bize kalansa 3'ün 1'i olmuş her zaman ki gibi..
Hem siyasette, hem gayrimenkul de...
Nasıl güzel bir aptallık hikayesi değil mi?

TARİHTE BUGÜN

13 Şubat 1918 – Görele’nin düşman işgalinden kurtuluşu.

GÜNÜN SÖZÜ

“Çok zeki olduğumdan değil, sadece sorunların üstünde daha çok duruyorum.”(Albert Einstein)