Ekran güzeli hocalardan aşı diktası!

Bizim yerli Sherlock Holmes Müge Anlı'nın tv programlarında sürekli boy gösteren bir psikiyatrist var.

Arif Verimli..

Hani her olayın kendince yorumlarını yapar..

Aşıya dair açıklamalarını okurken resmen psikolojimi bozdu.

Ulaşabildiği ilk aşıyı vurduracakmış..

Eğer ki gelirse ulaşabilirsek elbet virüse karşı hepimiz önlemimizi almalıyızda..

Bu konular o kadar çok tartışma yarattı ki..

Güven sendromunu sonuçta ben yaratmadım.

Haliyle bilgiler gizlendikçe insanların kafası karıştı.

Ki hala karmaşığız... Milyon milyon doz aşılar milyar dolarlara pazarlanırken hangisi kullandıkça ne kadar iyi gelecek elbet göreceğiz.

Ama şu Arif hocanın aşı olmayacaklara dair yaptırım önerilerine taktım..

Abartmış.

Aşıyı yaptırmayanların..

"Noter işleri, tapu işleri yapılmasın.

Vergi yapılandırmasından yararlanmasın.

Herhangi bir derneğe üye olamasınlar.

Pasaportları askıya alınsın, vize verilmesin..

Ve aşı olduğunu kanıtlamayan nikah yaptıramasın..." sözleri aynen işin şeyini çıkarmak..

Birde kalp cerrahı Prof. Dr Binnur Sönmez 'aşı yaptırmayanlar vatan haini' deyince...

Hopppppppppp dedim

Tamam dünyada bazı ülkeler sistemi hareket halinde tutma adına..

Ekonomiyi işletme adına 'aşı sertifikası'nı tartışıyor tartışmasına da...

Bizimde kedi köpeklerimize yaptırdığımız gibi aşılanmamızında zamanı geldi..

Bununda farkındayız ..

Fakat nedir bu böyle..

Bir sallandırmadıkları kalmış..

Bu kadar ikinci sınıf toplumsal ayrımcılık yapılmaz ki..

Yaptıran yaptırır..

Yaptırmayanda kendi bilir...

Bu sürü toplumunda...

İstediğin kadar yasak koysanda inadına bağışıklığından vazgeçmeyen, kurallara uymayan onca sorumsuzla karşılaşırken...

Üstüne hacısı, hocası nazi subayı gibi yaptırımlarla karşımıza çıkınca..

Bir dakika diyesimiz geliyor..

Hiç verimli olmamış bu söylemler..