Elma, dalından koptu!

Toplumun içi kan ağlıyor.
Ne acı Elmalı Davası ve yaşananlar.
Bir babaannenin, torunlarının cinsel istismara ve şiddete uğradığını belirterek şikayette bulunmasıyla ortaya çıktı bu rezalet.
Sonrasında mahkemenin anne babayı tahliye edilmesiyle devam eden süreç.
Çocuklar cinsel istismarı rezim çizerek anlatırken karar Türkiye'yi ayağa kaldırdı.
İçinizden çok şeyi söylemek geliyor değil mi?
Söyleyin, ben öyle yapıyorum.
Oyuncu Celal Nalçakan sosyal medyada, Emniyet Genel Müdürlüğü'nü etiketleyip, kendini ihbar etmiş.."Bir yerde karşılaşırsam, kırılmadık kemik bırakmayacağım vücutlarında"
Hani insanın katil olması bazen inanın an meselesi..
Çünkü çakıp oturtasınız geliyor.,
Allah düşmanımın başına bile vermesin böyle bir olay ama..
Bence şeylerinden sallandıracaksınız tacizcileri..
Affetmeyeceksiniz..
İnsanların kalbini, beynini, ruhunu kanatmayacaksınız...
Sadece anlamaya çalışıyorum..
Tüm sistem ayağa kalkmışken...
Mahkemenin kararını benim midem almıyor.
Söylediğim suç mu bilmiyorum!
Ben bu ülkede bir tv canlı yayınında sadece 'ne idüğü belirsizler' sözümden dolayı ceza mahkemelerinde yargılanırken...
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın 'takibi sürdüreceğiz' sözleri..
HSK'nın inceleme başlatması beni kesmiyor, tatmin etmiyor.
Adli Tıp Uzmanı Prof.Dr. Hakan Kar yorumunda bence çok haklı.
" Çocuk istismarla ilgili bir şey söylüyorsa bunu dikkate alın. Çünkü çocuklar bilmedikleri bir konu olan cinsellikle ilgili bir hikaye kurgulayamazlar. Çocukların yaşlarıyla uyumlu açık beyanı, çizimleri yeterli delil değil mi?"
Bu elma dalından kopmuşken ne desek boş!
Suç varsa ceza da var olmalı..
Suçlu serbestse, toplum o hükmü verir inanın.
Verdi de...
Bunun adına vicdan denir...

GÜNÜN SÖZÜ:
"Ben bu çağdan, etimle kemiğimle nefret ettim"
(Cahit Zarifoğlu)