İYİ Parti'nin saha ve masa aklı

Konuya çok yönlü baktığımızda..
Oy oranının bugün yüzde 14'lere ulaşmasındaki en önemli etken.
1- Genel Başkan Meral Akşener'le sürekli sahada kalması.
2- Kullanılan halk dili.
3- Merkez masa politikalarında sürekli takip edilen iç dış, ekonomik,siyasal politikalar için yapılan hamleler.
Bugün iktidar ortağı MHP'nin üzerine çıkmasında da en önemli unsurlardan biri bu.
Elbet tek hedefi MHP'yi aşmak olmamalı.
Yollar ayrılmasaydı.Ortak politikalar izlenseydi..
CHP'nin kemik oy oranını da geçecek bir oy potansiyelinden söz ediyoruz.
İYİ Parti il teşkilatlanmalarında aktif..
Tüm kadroları Akşener gibi sokakta..
Yani seçime 3 ay kala vitrine ve tribüne çıkmış değiller.
Bu da stratejik olarak partiyi hem akılda tutuyor, hem diri.
Parti yapılanmasında genel merkezdeki iki kurmay bu şehirden.
Her ikisi de bilgi birikimleriyle..
Dünya görüşleriyle yol hedeflerine katkı koyuyor.
Biri TBMM Meclis Grup Başkanı Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu..
Diğeri Uluslararası Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Erozan.

Diplomasinin içinden geldiği için o alıştığımız klasik siyasetçilerden değil.
Sağlam bir özgeçmişi var.
Geçenlerde "Dış Politikada Niye Bu Hallere Düştük" başlıklı bir açıklaması vardı.
Erozan'ın yorumları dikkat çekici. Sözlerinin özetiyse şuydu..
"Başkalarının içişlerine karışırsanız, size de karışırlar. O nedenle işte böyle içinden çıkılmaz bir çelişkiler yumağının içine girersiniz. Ekonomide zaten sınıfta kalan iktidarın dış politikası da iflas etmiş ve hükümetin kum saati artık boşalma noktasına gelmiştir"
Ve yine altını çizdiği şu başlıklar gündemin hep ana konuları.
"Devleti bile olmayan Barzani ile ne uğruna anlaştık? Kırmızı halılar niye serildi?
Libya'nın, Mısır'ın içişlerine niye karıştık?
Navteks şimdi neden bir anda unutuldu?
Mavi Marmara'ya ne oldu, Oruç Reis nerede?
Yunanistan, 'Bu yaz sıcak geçmeyecek' derken bu gücü verilen hangi güvenceden aldığını ima ediyor?
Afganistan'daki durumumuzun adı siyasi ricattır. Son 48 saatte askerimizin çekilmesi ancak idrak edilebildi. Siyasi ricat dediğimiz budur.
Afganistan'da bir hükümet olmazsa, ülke olarak gayri resmî bir unsur desteklenmiş olur.
'Bir gece ansızın gelebiliriz'den buralara nasıl geldik?
Suriye'de de zamanında tavır geliştiremediğimiz için o zamanki çapulcular şimdi ordu oldu.
Rusya ve İran maalesef artık bizim güney komşularımız.
Sincan'da her şey yolunda diyorsunuz, Ankara'daki Sincan'dan mı söz ediyorsunuz?
Sizin Çin'deki basiretsizliğinizin bedelini Doğu Türkistan ödüyor. Korkudan coğrafi olarak sadece Türkistan diyebiliyorsunuz. O bölgenin adı Doğu Türkistan'dır."
Aslında konu konuyu açıyor. Hepsi ayrı tartışma konusu..
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Erozan'ın son olarak altını çizdiği ana mesaj da Cumhurbaşkanı
Erdoğan'aydı.
"Ülkede tek sağlam yer kaldı, ne yazık ki o da örtülü ödenek bütçesi.Dikkat edin artık 'Ey...' ile başlayan nidalar kalmadı.Ve bize göre şimdi 'Ey Erdoğan...' dönemi..."
Gözlemim o ki..
Partinin kurucular kurulunda da yer alan isimlerin sürekli gündem de tuttuğu konularıda birikimleriyle dolduruyor. Partinin yükselmesindeki ana etkenlerden biri de bu. Toplumda karşılığını bulmak.
Ama birçok kez dile getirdim..
Hiç bir partinin bugün tek başına iktidara gelmesi mümkün değil.
MHP olmazsa AK Parti yok.
Biri toplumun yüzde 90'ına, diğeri yüzde 70'ine hitap edemiyor.
CHP yüzde 75'ini, İYİ Parti 85, SP yüzde 99,HDP yüzde 90, Deva-Gelecek yüzde 97'sine..
İttifakların mevcut yapılanmaları da aynen böyle.Bu dönem toplumsal öngürüleri tutarlı, herkesle barışık, ekonomik dengeleri çözümlemeye ikna eden kazanır.
Kararsızların partisi de EP, hep dediğim gibi Ekonomi Partisi..
Ana ittifak ta bu partiyle olur !
O ittifakı, ittifakına katan da İKTİDAR ..