Kel alaka!

1.5 litresini 35 liraya aldığım nar ekşisi olmuş 65 lira.

110 liradan aldığım 5 litrelik Zeytinyağı 220 lira.

Bir süre öncesine kadar 28 liradan aldığımız 30 yumurta 45 lira..

5 sene önce 60 bin liraya aldığın otomobil 400 bin lira.

Hani nerede yüzde 21 enflasyon..?

O vekilin dediği gibi yapacağız!

Tane tane alacağız...

Artık aracın kapı kolunu, direksiyonunu, vites kolunu ne yaparız bilmiyorum.

O yüzden gündemdeki asgari ücret konusu da..

3600 ek gösterge de..

EYT, hükümetin en zor sınavları.

Kimse sonrasında doları, euro'yu 8 liraya, 10 liraya düşer diye beklemesin.

Bunu böyle düşünüp söylemek de akılla uyuşmaz.

Önemli olan bu şiddetli hayat pahalılığında vatandaşın alım gücünü yükseltmek.

Hükümet bunu yaptı yaptı..

Sonrasında işi zor..

Asgari ücret 4 bin lira ya da üzerinde olacaksa bu net olmalı.

Tutarlı vergi indirimleriyle işveren üzerindeki yükü de azaltmalı.

Hatta işverenin üretim maliyetlerinde sektörlerine göre giderleri daha da revize edip rekabet imkanlarını artırmalı.

Aksi taktirde devamındaki her yükseliş işsizliği artırır.

Burada yaşanan onca sıkıntıdaki özne 'güven'

İstikrar olmuyorsa maalesef hiçbir şey olmuyor.

4 kez bakan değiştir, 4 kez Merkez Bankası başkanı değiştir..

Ama geri tepiyor...

Merkez bankası piyasaya müdahale ediyor...

Döviz daha da yükseliyor..

Nedeni basit...

Çünkü siyasete inanç kalmadı.

Bazı analizleri okuyorum da...

Yok Dubai'den, Katar'dan para gelecek..

Döviz baş aşağıya inecek, altın takla atacak.

Bu saatten sonra mümkün mü?

Vitrinlerde sürekli artan fiyatlar inecek mi?

Kandırmayalım kendimizi...

Neyse ki...

Tek avuntumuz bu süreçte kalıcı yaz saati uygulaması oldu..

En azından oradan tasarruf yapıyoruz..

Üstene bir de stresi ve depresyonumuzu engelliyormuş ya!.

Şimdi yazının sonuna bu final 'ne alaka' oldu değil mi?

İşte ülkede birçok şey böyle..

Kel alaka...