Kılıçdaroğlu aday olmalı mı, olmamalı mı?

Bakış açısına çok güvendiğim...

Ve her daim öngörülerini, eleştirilerini önemsediğim çok değerli bir büyüğüm Soner Yalçın'ın 'Kılıçdaroğlu için endişeliyim' yazısını paylaştı.

Detayları anlamlı eleştiriler içeriyor.

Kılıçdaroğlu aday olursa...

Kazanır yada kaybederse neler olur?

CHP'yi neler bekler?

Ülkeyi neler bekler?

Yazarın görüşü Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin başında kalmaya devam etmesi yönünde.

Bununda ülke yararına olduğunu savunuyor.

Son Maltepe mitingini izlediğimde 'adım adım' demiştim.

Mitingde bir 'adayım' demedi CHP lideri.

Bugüne kadar Erdoğan'a karşı girdiği tüm seçimlerde yerel-genel kaybeden bir liderdi.

Yerelde en son İstanbul-Ankara ve bazı iller hariç.

Daha önce pek çok yazımda, TV yorumlarımda...

Seçim analizlerimde, kaybedilen seçimler dahil;

'Girerse kaybeder' demiştim.

Ekmeleddin İhsanoğlu vakası dahil.

Daha da ötesi Erdoğan karşısında tüm partilerin oyu AK Parti oyu kadar etmiyordu.

Bugün gerek siyasal, gerek ekonomi yönetimlerinde ki sıkıntılarla konjonktür farklılaştı.

Şimdi iktidarın oyu yüzde 40 ı bulmuyor bile. Dengeler tamamen değişti.

Şu ana kadarda 6'lı masa halen 'Cumhurbaşkanı' başkanını adayını açıklamazken, mutlaka çok hassas analizler yapılıyor.

Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ın genelde kamuoyu yıldızları ön planda.

Fakat bir yandan da 'başkanlar görevlerinde' denilip frene de basılıyor.

Şunu açıkça belirteyim..Tüm sancı ve sıkıntılara rağmen...

CHP tabanı bir İhsanoğlu örneği kaldıramaz.

Birileri tarafından sıkça pompalanan Abdullah Gül formülü de.

Sadece AK Parti içinden kopanları tatmin eder.

Ya sonrası?

Burada elbet Kılıçdaroğlu'nun yakın çevresi kurmayları önemli.

Yine sıkça 'partiyi 14. kat idare ediyor' eleştirileri de hep akıllarda.

Ama dünden bugüne siyaseti takip eden analiz eden biri olarak da şunu adım gibi bilirim.

Kim ne derse desin, mevcut sistem partilerinin tümünde lider oligarşişi vardır.

Nasıl yönetimlerle kadrolar tasfiye edildiyse...

Sonrasında neredeyse üye tabanına kadar revizyonlar hep devam ettiyse...

Her dönem her yönetim kadro, kurultayda kendini seçtirecek yapıları oluşturdu.

Bu iktidar partilerinde farklı mı? Asla.

Gerçekten 6 partinin elinde de cumhurbaşkanı aday anketleri isimlerinin net sonuçları var.

Söylendiği gibi Mansur Yavaş,Ekrem İmamoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu sıralaması böyle geliyorsa...

Karar verici 6 lider kendilerince doğru olanı yapar... Yapmalı.

Mutlaka siyaset gereği seçmene seslenen liderler 'ben-partim, iktidara geleceğiz,1.çıkacağız'diyor. Bunlar doğal söylemler. Şu ana kadar son seçimden buyana oyunu en çok artıran İYİ Parti ile sağ  ve liberal muhafazakarlarda bu şablonda öne çıkıyor.

Hepsi bir arada olmazsa yeni adıyla Türkiye masasının kazanma şansıda olmaz.

Ancak şunu da söyleyeyim:

Kılıçdaroğlu'nu 'iktidar medyası' istiyor.

CHP medyası, yazar çizerleriyse 'Kılıçdaroğlu'na karşı' yaklaşımı içinde olanlarda ülkenin sosyal ekonomik fotoğrafını önlerine koysunlar. Siyasetin mutlaka tartışılacak yönleri var.

Net ismi görene kadar bekleyip ona göre analiz etmeli.

Bildiğim şu... Gelecek isim toplumu sürüklemeli, inandırmalı,güven vermeli...

İstanbul'u,Ankara'yı alan  bir önceki seçimde Türkiye'yi alamadı.

O yüzden parti içinde ki her ince hesap duvara çarpar.

O bildik siyasi taktiklerin, icazet politikalarının toplumda karşılığı olmaz.

Burada çevrede ki akıl hocalarına çok dikkat etmeli. Ve egolara...

Maltepe mitingine kadar ve söylemlerinde 'aday' gibi duruşu ön plana çıktı CHP liderinin...

Aday olmalı mı, olmamalı mı? Bir sürpriz yaparsa kimse şaşırmamalı. Düne kadar yaşanan çok şeyden dersler çıkardığını düşünüyorum.

Dediğim gibi bekleyip görelim.

Siyaset bu. Poli-tike !

Ülkenin sosyo ekonomik tüm programları darma duman olmuşken...

3 Haziran ve 3 Temmuz gerçeklerimize bakalım...Ülke çok şeye gebe.

Yeter ki çocuk prematüre olmasın!