Millet İttifakı ayrı, HDP ayrı aday çıkarırsa!

Bu dönemin en mental yorgunluğunu yaşan iktidar partisi.
Gerek siyasal.
Gerek sosyal.
Gerekse ekonomik.
Detaylar herkesin malumu...
Güven ve imaj kaybı yaşayan bazı kabine üyeleri süreç içerisinde revize de edilebilir.
İşte tüm bu yaşananlar ışığında 2023'te ısrar eden bir Cumhur İttifakı.
'Erken seçim'diyen Millet İttifakı sürekli hamleler yapıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti ve MHP'nin tek ve ortak adayı.
Millet'te ise İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in gündeme getirdiği "biz tek aday belirleyelim, HDP ayrı adayla çıksın' hamlesiyse hassas bir strateji gibi duruyor.
Bir önceki seçimlerde, özellikle İstanbul-Ankara başta olmak üzere birçok bölgede Millet ittifakı ile HDP'nin işbirliği kendini göstermiştir.
Bu seçimede daha erken ama ittifak Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu'nun isimleri Cumhurbaşkanı adayı olarak geçiyor.
Eğri oturup doğru konuşalım derler ya.
Eğri de oturmayalım.
CHP'nin yüzde 24, İYİ Parti'nin temmuz ayıyla birlikte tahmini oy oranının 16-18 olacağından söz ediliyor. HDP yüzde 10-12'lerde.. Kilit oyu ortada.
SP, Deva ve Gelecek Partisi'nin de yüzde 2-3' lük katılımıyla bu kez Cumhur İttifakı'nı zorlar.
Geride de bırakabilir.
Akşener, HDP önerisiyle, 2. tura kalabilecek bir seçimde üzerindeki 'işbirliği yapıyorlar' imajını silkelemek, bir taraftan da iktidardan kurtulmak isterlerken...
Tek başına hiçbirinin oyunun yetmediği bariz ortada.
Tabi bu önerilerin masadan çok sahada yansıması önemli.
Üstüne iktidar seçime doğru HDP fezlekelerini meclise taşır, Millet İttifakı'nı sıkıştırırsa ağızdan çıkacak her söz uygulama ortalığı karıştırır.
Yarın HDP de, İYİ Parti'yi kendi tabanına anlatmakta zorlanacağına göre...
İttifak ortak aday, HDP kendi adayıyla çıkarsa, belirlenecek ortak adayın CHP'nin önereceği isim olma olasılığı yüksek.
Ve bu adayla hem CHP, hem İYİ Parti, hem HDP daha rahat hareket eder.
Ya da ettiğini sanır...
Yine de çok ciddi kararsızlar, ekonomik kaos yaşayan o büyümeyi cebinde hissetmeyen bir seçmen kitlesi varken, genç kuşak gelirken belirlenecek politikaların tatmin ve ikna edici olması şart.
Gerçi biz ne dersek diyelim siyasetin sağı da soluda lider oligarşi teslim olmuşken.
Adına demokrasi denen çok şeyin patronun iki dudak arasında olan sözcükten öteye gitmediğini biliyor herkes.
Çok şey halk adına yapılırken...
Seçmen önüne konulan oylamaktan başka bir şey yapamıyor..