Normalleşirken, sağlıkçılar sanatçılar!

Kabine sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı dinlerken aldığım not buydu.
"peki ne olacaklar?.."
Pandemi sürecinde dünden bugüne sayısız yazı kaleme aldım.
'Keşke' kültürüne biraz uzağım ama.. Yaş sınırı 25'e inmişken.
Sınırlı kapanmalar yaptığımızda elimizde bugünkü gibi aşı olsaydı...
Yoğun aşılama... Devamında tedbirle bazı konuları daha erken aşabilirdik.
Yine de bugünkü aşılama oranından umutluyum.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın...
Our World in Data'yı kaynak göstererek yaptığı "14-20 Haziran arasında, Türkiye, Çin ve Almanya'yı geride bırakarak, aşılama hızında en yüksek performansı gösteren ülke oldu. Her gün, aşı programındaki her 100 kişiden ortalama 1,45'inin aşısı yapıldı." duyurusu dikkat çekici.
Çin ve Alman aşısını kullanırken her iki ülkenin önüne geçmişiz.
Başından bu yana sağlık sektörünün tümünde müthiş bir mücadele verildi.
O hastanelerde yaşananları en çok onlar biliyor.
Onlarca kayıp verildi...Verdiler, sahip çıktılar, ailelerinden uzakta kaldılar.
Bir ülkenin sağlık gibi bir sektörde nelere önem vermesi gerektiği açıkça kendini gösterdi.
Eğer bugün 1 Temmuz kararlarını alabiliyorsak, etkileri çok büyük.
Onların hakkını ödeyemeyiz.
O yüzden de devlet sağlıkçısına tamamıyla sahip çıkmalı.
Atama bekleyen seslerine kulak vermeli.
Ekonomik sosyal her anlamda ayrım yapmadan güçlendirilmeli.
90 puanla evde oturanların psikolojilerini bir düşünün.
'Karnım aç' diyene 'şükret geçer' diyebilir miyiz?

TURİZM HAMLESİ YERİNDE YA MÜZİK?

Öte yandan bu yaz döneminin en önemli ana sektörü turizm oldu.
Zaten pandemi birçoğunun canına okudu.
Uzun süre kapalı olanlar, destek alanlar, alamayanlar.
Ne, ne kadar yetti, onu da işyeri sahipleri biliyor.
Hep söyledim, Hes koduyla, planlı düzenli şekilde birçok işletme açık kalabilirdi.
Mekan sahipleri bu düzenlemeleri yapabilirdi.
Çünkü metroda, otobüste, trende, marketlerde üst üste insanları her gördüğümde buralarda mesafenin daha sağlıklı olabileceğini düşündüm.
Geçen yıl çok zorlanan, bu sezonunda yarısını kaybeden turizmde 1 ay daha kdv desteği aldı iktadar. Resmi Gazete'de yayınlandı.
Erdoğan bunu açıklarken üstüne Rusya'nın uçuş kısıtlamasına yönelik kararı kaldırmasıyla da Antalya odak noktası oldu...
Sanırım 2 hafta içerisinde yoğunluk daha da artacaktır.
Umut verici olsa da yine de hem kurumsal, hem bireysel korunmaya yine de çok dikkat etmeli.
Ortalık hâlâ ciddi bir şekilde mutasyon kaynıyor.
Bu arada turizm hamlesini yerinde bulurken Cumhurbaşkanı'nın gece 24.00'ten sonraki müzik kısıtlamasına ilişkin "Kusura bakmasınlar, gece kimsenin kimseyi rahatsız etmeye hakkı yoktur" sözlerine ben de takıldım.
Sosyal medyada açıklamanın ardından çoğu sanatçı tarafından yoğun 'kusura bakıyoruz'
kampanyası başladı.
Oysa müzik gerçekten de bir halk sağlığı sorunu değil ki !
Konuya eski-yeni Türkiye yorumlamasının ötesinde bakılmalı.