Sorarsan bunun adı serbestlik

Şu süreç öyle tipler türetti ki..
Ozan Rasim'ler...
Alçı Nagehan'lar..
Abdülkadir Selvi...
Hilal Kaplan'lar...
Ahmet Hakan'lar..
Al birini vur ötekine...
Bu nasıl bir ego?
Nasıl bir tatmin..
Tam komedya..
Dünün Yavuz Donat'ları..
Ertuğrul Özkök'leri..
Mehmet Barlas'ları...
Cüneyt Arcayürek'leri...
Özal'cılar, Demirel'ciler gitti..
Şimdi köşe başlarını bunlar tuttu..
Vahim olansa..
Kendilerini fasulye gibi nimetten saymaları...
Düşünsenize iktidar partisiyle ilgili bir durum geliştiğinde millet oturmuş acaba Selvi ne yazar...?
Hande'ye ne pas eder...?
Ayşenur ne cevaplar verir?
Rasim ne saçmalar diye saçma salak bakıp duruyoruz...
Bu alternatiflerle..
Ciddi alternatifsizlik yaratıyoruz...
Özetle..
Var olan her şeyin her alanda 'bizdensin' çoğalımlarıyla..
Benzerleriyle...
Hatta çoğu ortamda 'miş' gibi yapan bir de yerel versiyonlarıyla her yaşta...
Her yerdeler...
Dibine kadar taraf yapılarla bambaşka bir vizyonsuzluk oluşturduk...
Tüm kesimler için geçerli bu.
Sorarsan bunun adı serbestlik.. Özgürlük, demokrasi...
Külahıma anlatın...
Basit bir örnek vereceğim bunu demişken..
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) 2020 raporuna göre, geçen yıl en çok mahkum edilen ülke Rusya oldu, ikinci sırada Türkiye var.
Ancak Türkiye 2019'da olduğu gibi 2020'de ifade ve düşünce özgürlüğünün en çok ihlal edildiği Avrupa ülkesi.
Şimdi diyecekseniz...
Rasim'le, Nagehan'la başladın bu ne iş?
İşte buradan pay biçin...
Kendini ifade edenlerle..
Edemeyenleri...
'Bendensin koçum' de salla gitsin,,,

GÜNÜN SÖZÜ:
Zamanınız kısıtlı. Bu yüzden başka insanların gürültüsünün kendi kalbinizin sesini duymanızı engellemesine izin vermeyin. (Steve Jobs)