TEPAV'dan, Ukrayna’nın AB Üyelik Başvurusu ve Türkiye raporu

Bugüne yazı notlarım, Ukrayna-Rusya savaşı sürecinde gündeme gelen, Ukrayna'nın  AB talebi, Türkiye'nin tavrı üzerine..

Cumhurbaşkanı Erdoğan bu konuda şöyle demişti.

'Üyelik onayı için birilerinin saldırması mı gerekiyor?'

Geçen buna değinmiştim.

Üyeliğin kıstasları, normları açık.

Günü birlik politikalarla..

Söylemlerle Avrupa'lı olunmuyor.

Hak, hukuk, adalet, özgürlükler yani her birey için olması gereken evrensel değerlerin iyileştirilmesi şart.

Aslında bunu da sırf Avrupa istiyor diye değil, insanlık adına yapmalı.

Saç rengi, göz rengi, ten renginin ötesinde sağlıklı politikalar herkes için şart.

Avrupa geçmiş süreçte özellikle Suriye'li mülteciler konusunda Türkiye'yi arka bahçesi gibi kullandı.

Rusya işgalinde Ukrayna'lı mültecilere bir iltica süreci beklemeden üç yıl süreyle çalışma, oturma, sağlık hizmetlerinden yararlanma imkanı sundu.

Tartışılır mı?

Mesele insansa her zeminde tartışılır.

Ancak bir rapordan söz edeceğim.

Okuduğumda detaylarına katıldığım saptamalar var.

Hele ki meslek hayatımda Avrupa Birliği'nin bir çok zirvesinden canlı yayınlar, söyleşiler, analizler yapan bir gazeteci olarak az çok neyin ne olduğunu görebiliyorsunuz.

Temelinde de istikrar ve en önemlisi siyasete güven yatıyor.

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı TEPAV'ın 4 sayfalık Mart 2022 raporu önemli detaylar içeriyor.

AB Çalışmaları Merkezi Direktörü Nilgün Arısan Eralp'ın 'Ukrayna’nın AB Üyelik Başvurusu ve Türkiye' değerlendirme notları akılda kalmalı.

Özellikle de son sayfası.. İlk bölümü şöyle..

"Rusya’nın Ukrayna işgalini Putin’in dediği gibi bir özel operasyon değil de savaş olarak kabuleden ve BM Genel Kurulu’nda alınan Rusya’yı kınama kararında olumlu oy kullanan Türkiye,Avrupa Konseyi’nde Rusya’nın temsil hakkının askıya alınması kararında çekimser kalmıştır. Çekimser kalmanın nedenleri Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu tarafından sıralanırken,iktidara karşı Rus vatandaşlarının AİHM’ye başvuru hakkının devam edebilmesinin de belirtilmesi, söz konusu kararları tanımayan Türkiye için çelişkili bir durum teşkil etmektedir."

Ve son satırlar..20 yıldır ne yapmadığımızı özetliyor bir yol haritası çiziyor.

"Türkiye 2000’li yılların başında olduğu Kopenhag kriterlerini karşılama yönündeki kararlı çabasına devam edebilse, bu uyum sürecinin Türkiye halkı açısından faydasını vurgulamak için dile getirdiği gibi, “biz de bunlara Ankara kriterleri der, yolumuza devam ederiz” sözünü

hayata geçirebilseydi, bu gün AB karşısında haklı bir konumda olabilir, AB’yi zorlayabilir ve savunma ve güvenlik konularının hayati nitelikte olduğu bu günlerde bu açıdan taşıdığı önem nedeniyle gündemde olan ve gerçekleşmesi çok daha mümkün olabilecek husus Türkiye’nin

üyeliği olurdu."

NOT: Raporun tamamını okumak isterseniz ilgili link...

https://www.tepav.org.tr/upload/files/1646799267-8.Ukrayna___nin_AB_uyelik_basvurusu_ve_Turkiye.pdf