The Bold Type'ın düşündürdükleri

Haftanın bu ikinci gününde..
Ne alaka değil mi?
Onca gündem varken, hatta çakma evrensel kasabalılar gibi hepsine boğulmuş, peşinden sürüklenirken...
Sen kalk otur saatlerce izle..
Sonra yaz, anlat.
Gerek konuları..
Gerek yaşamsal gerçeklerle örtüşen bakış açıları.
Gerekse yönetsel karar ve reflekslerle benim derin notlar tuttuğum bir yapım oldu The Bold Type..

Dizinin baş yapımcısı da olan dünyaca ünlü kadın dergisi Cosmopolitan'ın Genel Yayın Yönetmeni Joanna Coles'un hayatından esinlenmesinin ötesinde..
İçeriği ve hikayeleriyle o kadar çok insana dair ki..
Belki bir moda dergisi ama...
Kurgusal kadın yaşam dergisi Scarlet'te çalışan 3 kadının anlatıları, paylaşımları, birbirlerine olan destekleri imrendiriyor.

En azından..
"evet, gerçekten böyle olmalı' diyorsunuz..
Dedim ya,, Bir baktım notlar almaya başlamışım.
Kariyer basamakları... Bulunan öz benlikler..
Entrikalar..
Rekabet, ego....
Adına ne derseniz deyin...
Farklı bakış açılarıyla sizi New York City'nin göbeğinde düşündürüyor.
İşyeri dizisinin ötesi var içinde..
Tanık olmak içinse New York'ta olmanıza gerek de yok.
Hele günümüz medya gerçeği içerisinde...
Sistemden beslenen oncasına inat, yazı, çizi, anlatısında hangimiz ne kadar samimi ve gerçekçiyiz...
Mutlak bir senoryadan oluşan dizi karaterlerinin yine de dediğim gibi sadece kendilerinin olması da anlamlı mesajlar içeriyor.
Sizler yazınızı ister kalın, ister ince çizin..
Bazen kendinizi bir olayın ta içinde buluverirsiniz...
Çocukluğumda ilk okuduğum kitap olan Küçük Prens'te kendimi kitabın kahramanı sanmıştım...
Sonrasında Şeker Portakalı'yla lezzetli bir yolculuk yapmıştım.José Mauro de Vasconcelos'un satır aralarında o prens, portakal tadında acıyı keşfeden bir çocuktu yine..
Ve bir çoğu eklendi üzerine...
Okudukça şekillendik, şekillendikçe geliştik, geliştikçe hamlık tamlığa dön dü mü bilmiyorum...
Ama sektörel yapımları izlerken mutlaka birçok şeyi görebiliyorsunuz. Açıklar ya da ilaveler yapabiliyorsunuz...
The Bold Type'ta da, Jacqueline Carlyle ötelemeyen, itelemelen, sahip çıkan, yaratıcı karakteriyle bence ciddi bir rol model.. Notlarımın temeli de onun davranış biçimleriyle ilgili. Üslubu, yaklaşımı sorunları çözüm yetisi. Hepsini insana dairler...
Dilediğin kadar iş, hayat tecrübem olsun.
Jacqueline ile tekrar öğrenmeyi gerçekten sevdim. İş İdaresi ve Davranış Bilimleri derslerimi üzerine medya yüzünden üniversite devamsızlıklarımı, hatalarımı, hatırladım, sorguladım. Netflix'te, 3 sezon,30 bölüm. Hafta sonunda 2 sezonu bitirdim.
Şu pandemi kaosunda beynime de ruhuma da iyi geldi.
Kendimi elbet kandırmadım, sabahı sonuçta malumunuza uyanıyorsunuz. Yine de..İzleyin tavsiye ederim.. Öğrenecekleriniz var.
Eğlenirsiniz de...Hele o avaz avaz bağırma sahnesi benim yaşam notlarımın arasında hep olanı. O an kocaman gülümsedim.