Tuttu Frutti kalbimi

Öylesine boğulduk ki ekonomik,sosyal,siyasal itiş kakış içinde.

İnsan sevinmeyi.

Tebessüm etmeyi özlüyor.

EuroCup’ta Türkiye'yi temsil eden Frutti Extra Bursaspor'un çeyrek finalde Cedevita Olimpija ile olan karşılaşmasını nefes nefese izlerken..

Bir sonuca, birde fanatik oğlumun susmadan sürekli bağırmasına odaklandım.

Atılan her sayıda Slovenya'da ki arkadaşıyla haberleşiyor 'hadi, hadi' deyip duruyordu.

Sonuç şarkı gibiydi. Deplasmanda 83'e 85'lik galibiyet.

Burada asıl anlatmak istediğimse bir takımın elde ettiği başarıyla nasıl herkesi sürüklediğidir.

Şehirlerde işte böyle sportif başarılarla ya lig atlıyor, ya ligden düşüyor.

Bursaspor futbol kulübünün, Avrupa'da basketbol'da yarı finale kalan Frutti Extra'nın yol haritasından alması gereken çok ders var.

Kulüp Başkanı Sezer Sezgin ile Uludağ İçecek Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ömer Kızıl'ı,tüm takımı yürekten kutluyorum.

İş ve sportif başarı doğru entegre edilirse, yani marka doğru pazarlanırsa bu kentte bundan çok şey kazanır. Sürdürülebilir..

Devamı gelecek bir basketbol kulübü..

Ekonomik ve sosyal desteklerde Frutti Extra ve Nilüfer Belediyesi'nin desteklerinin geri dönüşümü ortada. Kuruluş sürecinde rahmetli başkan İbrahim Yazıcıyı'da rahmetle analım.

Ona fikir verenler, yönlendirenler doğru işler yapmış o tarihlerde.

Bir röportajında okudum Ömer Kızıl'ın..

"Ben bu işe başladıktan sonra hesaba kitaba bakmaya başladık. Bu işin gider bütçesinin 3'te 2'si dolar. Gelirin yüzde yüzü TL. Kur artışı burayı mahvediyor. Bizim bilet satış fiyatımız ortalama 1 dolardı, başarı ile beraber saha içi hariç 4 dolar ortalamaya geldi"

Yerinde tespitler..Hele ki bugünkü ekonomik tablolarla manzara ortada.

"Bir şehrin tanıtılması için en verimli yatırım sponsorluktur. Dünyada futbol birinci, basketbol ise ikinci sırada. Ama oraya yatırılan parayla, buraya yatırılan para arasında büyük fark var. Doğru projelerle ilerlemek gerekiyor."

Kesinlikle bu bakış açısında da haklı Kızıl.

Daha önce defelarca şehir pazarlama kültürünün kentte yeniden planlanması gerekir diye söyledim.

Futbol takımının şampiyonluğunu doğru pazarlayamayan..

Bunu öteye götüremeyen bir kentten söz ediyorum.

Maçı izlerken, basketbolcuların arkasında koca harflerle 'Bursa' yazıyordu.

Yani sayılar potaya, şehir adı akıllara kazınıyordu.

Kent, Furitti Exstra Bursaspor'un arkasında durmalı.

Siyasal kafalarla değil..

Akıl mantık ve yürekle ortaya konulan başarının kıymetini bilelim.

Üye sayısı artmalı, ekonomik kaynakları geliştirilmeli.

Bugün bu sonucu elde edenler yarın daha iyisi yaparlar.

O fırsat,o imkan tanınmalı. Çünkü gizli ajandaları,abudik dubudikleri yok.

Açıklar netler.

Uludağ içecek oyundan şehirden kopmadan yapacağını yaptı yapıyor.

Nerede bu kentin diğer markaları?

Haaa ayrıca şu dip notumu da ekleyeyim..

Slovenya'da 12 bin kişilik bir spor salonunda oynandı karşılaşma.

Daha da iyisini kentte inşa etmeli. Öncelikli sorumluluk olmalı.

Özetle ekstra bir bayram hediyesi verdi Furitti Exstra Bursaspor.

Tadı damağında herkesin.

Başlık Gökçe'nin 'tuttu fırlattı kalbimi' şarkısından aklıma geldi ama kıskansın sanatçı.

Sözlerin aksine, takım tamamen dokundu kalplere..Aldı yerine koydu.

Bu vesileyle de şimdiden iyi bayramlar diliyorum. 

Sağlık huzur güzel kazançlarla.

Bayram sonu görüşmek üzere.