Ya eğitime ya sağlığa işte Sönmez Ailesi'nin farkı

Dün gazetemizin manşetindeydi... 'Sağlık üssü yükseliyor'...
Gerçekten Acemler'deki bin 315 yataklı Ali Osman Sönmez Devlet Hastanesi Cumhuriyetin 100. yılında kentin en anlamlı değerlerinden olacak.
Yıllar boyu da akılda kalacak...
Eğitimle, sağlıkla ilgili her gelişmeyi..
Yeniliği.. Yatırımı önemserim..
Hastanelerde nelerin yaşandığına da tanık olanlardanım..
Kemoterapi ilaçlarını sandalye tepesinde alan insanlara şahit oldum.
O yüzden...
Hastanın sağlık ve yaşam konforunun iyileştirilmesine katkı koyanlara şükran duyarım.
Sönmez Ailesi de bu noktada başta rahmetli Ali Osman Sönmez'den bu yana bayrağı devralan oğlu Celal Sönmez ve evlatlarıyla aynen hizmete devam ediyorlar.
Bir süre aksayan inşaatın devamlılığı gerçekten kent adına kazanç.
Çalışmalar Nisan 2023'te tamamlanacak...

TBMM Sağlık Komisyonu Üyesi ve AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Esgin, İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz, AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan ve hastane yapımına önemli katkı koyan Sönmez Holding Yönetim Kurulu Başkanı Celal Sönmez inşaat alanında incelemelerde bulundu.
Bölgeye Çekirge, Çocuk Doğum ve Onkoloji hastaneleri taşınacak.
Celal Sönmez'in açıklamaları da çok anlamlı..
"Rahmetli babam 'Kente destek sunmak istiyorsan ya eğitime ya sağlığa yatırım yapacaksın' derdi. Biz de bir aile geleneği olarak elimizden geldiğince destek olmaya çalışıyoruz. Bursa'dan kazandığımızı izlerimizi bırakarak yine kentimize kazandırıyoruz. Çok kısa sürede büyük bir yol kateden yüklenici firmaya ve tüm çalışanlara teşekkür ediyorum. 750 olarak başladığımız ve neredeyse iki katına çıkan yatak kapasitesi ile hastanemiz kentimize hayırlı olsun"
Bu vesileyle bizler de başta rahmetli Ali Osman Sönmez'i bir kez daha saygıyla analım.
Celal bey'e de teşekkür edelim...
Aile geleneğini aynen sürdürdükleri için...

ŞEHİRLERİN İŞİ BİR YAĞMURLUK...

Yağmur.. Lodos... Deprem...
Bunlar şehirlerin korkulu rüyası.
Elbet doğal afet hepsi ama...
Eğer ki sağlam altyapınız yoksa her seferinde rögarlar taşar.
Batçıklara, batar çıkamazsınız....
Trafik tıkanır...
Panik, açmazı daha da artırır...
Eskiden en çok ölüm haberlerini lodostan, baca zehirlenmelerinden yapardık...
Özellikle kentin doğu yakasının makus talihiydi.
Onca kaçak yapıya seçim zamanları göz yumulur..
Oy uğruna, elektriği suyu bağlanır..
Ardından o binalar yasallaşırdı..
Oysa bugün bile çoğu yapının temeli bozuk...
Yani bir yağmurluk..
Depremlik canı var..
Bilhassa iklimlerin değiştiği...
Dengelerin bozulduğu bu dönemler bizi daha da sıkıntılı süreçlere sürükler.
Bir de 1. derecede deprem kuşağında yaşıyorsanız geçmiş olsun.
Şehirde çarpık ve altyapısı bozuk yapılaşmadan bahsettiğimizde bunu abartı olarak düşünenler, İnşaat, Mimar odalarından öğrensinler yapı gerçeğimizi...