Eylül ayı birçok gelişmeye gebe.
Muhtemelen yine erken doğum yaparız.
1 Temmuz normalleşmesi sonra, aldık ağzımızın payını.
Evet,sistem dönsün çarklar işlesin..
Ama bu sadece istemekle de olmuyor.
Uygulamalar, yeterlilikler vs, vs, vs..
Şimdi iktidar cephesinde yeni hazırlık var.
Hükümetin önceliği okulları açmak...
Ama nasıl?
Sistem buna hazır mı?
Binalar uygun mu?
Sağlık koşulları yeterli mi?
En önemlisi aşılama daki realite..
Eğer ki kısıtlamalar...
Sokak yasakları eylül gündeminde yoksa..
PCR testi, aşı zorunluluğu gibi kurallar ne kadar tutarlı olacak?
Biz toplum olarak yasakları bile takmazken..
Kuralları tam bir 'hiçlik' makamı sayabiliriz.
Huyumuz kurusun.
Kapatma zamanlarında bile mekanlara girişte, Hes kodunu, aşılamanın gerekliliğini savunmuştum.
Virüsü sadece işletmeler, mekanlar taşımıyor du!
Bunları kaparken toplu taşımadaki fotoğrafları, market önlerindeki, avm' lerdeki kapı kuyruklarını hatırlayın..
Sezona girerken, normalleşirken de bayramda sarmoş dolaş olacağımız aşikardı.
Mutluka turizm sezonunu kaçırmamız gerekiyordu.
Önlemleri alarak sistemi işletebilirdik.
Onda da şimdi bir yangında duvara tosladık.
Aşılama konusunda- ki fikrim belli.
Sosyal medyanın küresel-evrensel dolgusunun ötesine bakıyorum.
Birileri sosyal-asosyal her şekilde kazanıyor..
Önünüze veriyorlar dolguyu ne görseniz inanıyorsunuz.
Bazen diyorum, boş mezar verseler içine girecekler!
Neyse laf çok da...
Hazırlıkları yaparken...
Eğitmenlerin önemli bölümü aşılandıysa..
Çocuklar da buna hazırsa...
Yüz yüze eğitim şart.
Yoksa bu son iki yılın kaybı, yarınlardan çıkacaktır.