Hava Durumu

Yasallık bize dar geliyor ve rutin!

Yazının Giriş Tarihi: 26.05.2021 07:57
Yazının Güncellenme Tarihi: 26.05.2021 07:57

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu izledim..
Karşısında gazeteciler...
Yetersiz bir moderatör.... İkisi farklı kulvarda gazeteci..
Oysa sorulanlarla, yanıtlara baktığınızda...
Yayını, akışı dilediği gibi yönlendiren..
Siyasi deneyimini ekranda iyi kullanan bir Soylu vardı. Söylemek istediklerini anlattı sadece.
Konuya dair polemiklere dahil olduğunuzda...
Ya Sedat Peker'ci oluyorsunuz. Ya Süleyman Soylu'cu..
Bence vahim olan, hayretler içerisinde bırakansa ortaya saçılıp dökülenler.
İddialar...! Doğru ya da yanlış.
Ortada birilerinin kesin bir 'silkeleme' operasyonu var..
Bir tane doğru olacağına göre..
Kim doğru söylüyor? Kim kimi kullanıyor?
Sorgulanması gereken inanın çok şey var.
Siyaset. Medya. Mafya..
Bu üçlem beraberinde ciddi toplumsal güvensizliği getirmiştir. Zaten vardı.
Sağında, solunda herkes birbirinin işine gelenini kullanıyor.
İktidar kanalında sessizliği önce MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bozdu.
AK Parti'de doğan boşluk üzerine Soylu kendini savunurken..
Yargının hamlesini izlemeli..
Bahçeli'nin "Herkesi uyarıyorum, hedef Türkiye'mizdir. Hedef milli birlikte ve huzur ortamımızdır. Bu menfur tezgahın siyaset taşeronları, medya teşrifatçıları, suç ve terör örgütü temincileri vardır ve bellidir." açıklamasında adres iç ve dış güçler.
Yani açık bir kumpası ifade ediyor MHP Genel Başkanı.
Şimdi bugün AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları önemli.
Videolar ortaya çıktığından..
Cevaplar verildiğinden bu yana..
Özenle dikkat edilen isimse Erdoğan.. Genelde ortağıyla ters düşmüyor.
Sedat Peker tüm iddialarında, cumhurbaşkanına karşı dikkatli.
Soylu da TV yayınında Erdoğan konusunda hassastı..
Ülkenin fotoğrafı önümüzde...
Peker'ler, Çakıcı'lar, suç örgütleri, aradaki taşeronlar, adı derin olan ne varsa..
Elbet kimse Türkiye'nin güçlenmesini istemez, elbet bölgede hâlâ jandarma gibi kalmasını arzular, elbet birçok noktada bir çok ismi kullanmayı hedeflerler.
Ama burada aslolan temiz olmak ve kalmaktır...
8 Ocak tarihindeki yazımda kaleme almıştım.
Fransız tarihçi ve politikacı Adolphe Thiers'in "Yasallık bize dar geliyor" sözlerinin açılımını..
Yani rejim kendini tehlikede gördüğünde bizzat kendisi tarafından konmuş yasaları çiğneyebilir..
Bilinen devlet teorisinin diliyle söylersek..
Sınıfsal çıkarların tehlikeye girdiği çizgi, yasallığın da sınırıdır.
Oysa baksanıza.. Rutin dışına çıkan çıkana...
2000'li yılların Şubat ayında Süleyman Demirel'in şu sözü tarihe ışık tutacaktır...
''Devlet halin icabına göre hareket eder. Her zaman rutini takip etmek mecburiyetinde değildir.
Yüksek menfaatleri -ki bunu takdir etmek hükümetlere aittir- icap ettirdiği zaman devlet rutinin dışına çıkabilir.
Bunu 'kanunsuzluk yapar' manasında söylemiyorum. Rutinin dışına çıkma payı vardır.''
Susurluk'tan bu yana çözülmeyen çok şeyin özeti gibi.
O tarihten buyana alayının derdi birşeyleri kontol etmekse...
Kimler? Ne işe yarar?..Kimin için yarar ?
Kime yarar? Devlet için mi, millet için mi var ?
Hangi akla, hangi hakka hizmet eder?
Ya da kimin hakkını korur?
Yemeklerden sonra bir kaşık alınan öksürük şurubu mu? ..
Ucuz mu? Pahalı mı?.
Kullandıklarına göre kullanılabilirler mi?..
Kalbi aldatmaya çalışmanın anlamı yoktur.
Onun yaşaması bizim dürüstlüğümüze bağlıdır.
Rutin dışına çıkmadıysak eğer!
Çekeceksin o tuğlayı.
Çıktıysak zaten vahim!
Haa "dün dündür, bugün bugündür" diyeceksek o daha da vahim...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.