Bursaspor camiasının arası yoktur. Ya iyisindir, ya da kötü.
Yıllardır söylüyorum, çok karşı çıkan da oldu ancak net biliyorum ki yeşil-beyaz sevdalıları skoru, oyun kadar önemsemiyor.
Bu bir gerçek. Bunu değiştirmek de mümkün değil ki ben de aynı fikirdeyim. Geçen sezon Bursaspor iyi skor aldıkça, ‘Bakın bu gidişat günü kurtarmalık. Sonrasında sıkıntı çıkabilir’ diye kaç kez dile getirdim. Nitekim Batalla ile iki kez yollar ayrıldı. Bu durum sadece Batalla’nın mı suçuydu? Ayrılan ve gelen 11 futbolcudan sadece Batalla’nın suçu olmadığını da anlayabiliyoruz aslında.
Her neyse.
Sonrasında koltuğa Adem Çağlayan oturdu. Adem hoca biraz iletişime kapalı birisi olarak gördük. Çekingen bir tavrı vardı. Ancak yeni sezonla birlikte ve özellikle son hafta bu durumu tam tersine çevirme yönünde önemli adımlar attı.
Şimdi Adem hocanın, Bursasporlu futbolculara Arnavutköy maçı öncesinde ne söylediğine bir bakalım:
“Korkak bir galibiyet istemiyoruz arkadaşlar. Cesaretli, özgüvenli kaybedin, korkak bir maç kazanmayın.”
Adem hoca tam 6 ay önce Bursaspor’a geldi ve bugün bu sözleri söylüyor. Camianın içinde 40 yıl olup da hala Bursaspor taraftarını anlayamayan insanlar var!
Konunun doğrusu bu, yanlışı bu diye tartışmıyorum fark ettiyseniz. Belki bana sorsanız skor daha önemli derim, belki tam tersini… Anlamamız gereken olay şu; Bursaspor camiası skordan bağımsız kötü futbolu asla kabul etmiyor. ‘İyi oynayın, mücadele edin, gerekirse kaybedin.’ mantalitesiyle hareket ediyor. Aslında bir şekilde uzun vadeli düşünüyor.
Bugün kaybetsek de bu takım sonraki maçları kazanır umuduyla bakıyor takıma. Aksi halde ‘Bugün kazandık ama yarınlarımız ne olacak?’ tarzı sorularla dolu bir kafayla yastığa başını koyuyor.
Süper Lig şampiyonluğu yaşamış, Türkiye’nin en değerli kulübü ve camiasının mensupları farklı bir şey düşünemezdi zaten.
İşin espirisi de; Bursaspor taraftarı yarım pansiyon sevmiyor, ultra mega her şey dahili tercihi ediyor.
Arnavutköy Belediyespor maçında da ‘Ultra Mega Her Şey Dahil Bursaspor’u gördük açıkçası. Taraftar mükemmeldi. Takım, aç timsah gibi saldırdı avına. 3 yetmez 4, 5 olsun hırsıyla oynadı futbolcular. Adem hoca maçtan sonra galibiyetten çok yenen gole takmış kafayı. İşte istediğimiz, arzuladığımız, Bursaspor bu. Ne demiştik; ‘Ultra Mega Her Şey Dahil Bursaspor’ tam da istediğimiz Bursaspor…
SERDAR DURSUN MESELESİ…
Bir de şu transfer konusuna gelelim.
Bursaspor bir transfer yapmak istedi. Ancak sezon başından bu yana bizleri takip edenler iyi bilir ki, 11 yeni ismin üstüne ancak fırsat transferi olursa yapılacaktı. Ya da bir eksik veya Allah korusun bir sakatlık mevzu bahis olursa…
Nitekim Bursaspor yönetimi, bu yönde harekete geçti. Serdar Dursun’la yaklaşık 1 ay görüşüldü.
Şartlar ortaya konuldu. ‘Ya bu rakamı kabul eder Bursaspor’a gelirsin, ya da sana hayatta başarılar’ dendi.
Bursaspor’u cepte sanıp bekleten Serdar Dursun’a son olarak da süre verildi. Süreyi dolduran Serdar Dursun’dan vazgeçildi. Daha sonra Serdar, ‘İstediğiniz rakamı da kabul ediyorum’ diyerek Bursaspor’a gelmek istediğini söyledi. Ancak iş işten çoktan geçmişti…
Bir de bunun mali durumu da var. Serdar 2 yıllık sözleşme talep etti. Bursaspor yönetimi de bir vergisine kadar hesap yaptı ve ‘gerek yok’ kanısına vardı.
Olaylar bundan ibaret.
Nitekim Bursasporlu futbolcular da transfer sezonunun bitmesiyle birlikte çıktıkları Arnavutköy Belediyespor maçında net bir görüntüyle, ‘Transfere gerek yok’ cevabını verdi.
Hepimizin tek arzusu tökezlemeden Süper Lig’e yükselmek. Sabırsızlığın farkındayım ki en büyük sabırsızlığı da tahmin edersiniz ki ben de çekiyorum.
Söğütspor’u yendikten sonraki sevinçleri değil, Avrupa takımlarını dize getirdiğimizde yaşayacağımız duyguları hayal ediyorum. Ve hemen gerçekleşsin istiyorum. Aynı sizler gibi…