Geç kalmadan...

Sonuçlardan bağımsız şu tespitimi paylaşarak başlamak istiyorum. Ligin en iyi kadrosuna sahip takımı Bursaspor'dur. Ancak kurumsal olarak ve mali yönden de çok aşağılarda yer alıyor. Hele geçtiğimiz son hafta Altay mağlubiyeti ve -3 puan tenzil cezası moralleri bir hayli bozdu. Hedefi bu sene tekrar Süper Lig'e çıkmak olan takımımızın idari yönetimi ve teknik heyeti neler yapıyor, yine merak edilen en önemli hususlar. Gördüğümüz kadarı ile başkan Mesut Mestan protokol gezileri yaparak teknik heyet de Özlüce'yi herkese kapatarak devam ediyor. Sezon başından beri değişen çok fazla bir şey yok yani.
Başkan Mesut Mestan'ın kentin yöneticileri ve iş adamlarından önemli bir miktarda yardım beklediğini görüyorum. Olur mu olmaz mı orasını bilemem ama zamanın bir hayli daraldığını görebiliyorum. Geçen sene bu tarihte kongre kararı alması için beklenti oluşan Ali Ay kongre kararı almayarak mali sıkıntıdan devre arası transferlerini yapamamış, hatta transfer tahtasının kapanmasına müdahale edememişti. Tabii buradaki ince konu bu kongre isteklerine olumsuz karşılık veren Ali Ay'ın bu kararları almamasında kimler etkili olmuştur? Tam bir sene sonra aynı sorunlarla karşı karşıya kalınmış olmasına rağmen Mesut Mestan ne yapacak? Yaşanılan tabloda aynı senaryo tekrar edilirse kötü günler yaşamamız işten bile değil. Yapılması gerekenlerin en başında kulübün camiaya şeffaf bir şekilde anlatılması ve her fikir sahibinin dikkate alınmasıdır. Kulübü 4 -5 kişi ile yönetmeye çalışmak geçmişten ders alınmadığını gösterir.
Sonuç itibarı ile Bursa şehrinin ortak değeri Bursaspor için çok önemli bir değişime ve yeniden yapılanmaya ihtiyaç var. Bu da birleşerek sevgi ve saygıyı tekrar öncelik haline getirilmesi ile sağlanacaktır. Bu gerçekleşirse bu kulübün başına güven duyulan başkan ve yönetimlerin gelmesi çok uzakta olmayacaktır.
Bu durumu sağlayacak güç ve kaynak bu kentte mevcuttur. Umut vererek ve gelecek için hayal kurdurmak bu camia bireylerini hem üzer hem de kızdırır benden söylemesi.