Sorumluluk alma zamanı...

Korku, aksiyon,tepki ve en sonunda tek gol ve 3 puan. Nihayetinde istenen de bu 3 puandı. Gelelim detaylarına. Lige yeni gelmiş ama akıllı işler yapmış Sivasspor tenik heyeti ve başkanı.
Sportif anlamda geldikleri nokta ortada. Bursaspor'a gelmek üzere iken rotası Sivas olmak zorunda kalan Samet Hoca özellikle yerli oyuncular konusunda hala takdir edilesi işlere imza atıyor. Gelelim Bursaspor'a. İnanın üniversi-tede tez konusu olur. İyi bütçe ayrılarak oluşturulmış, Avrupa tecrübeleri ile dolu bir hocaya rağmen ıstırap ıstırap ıstırap.
Son 10 haftaya gelinmiş halen savaşacağız demekle ne anlatılmak isteniyor anlamış değilim. Ne eksiğiniz var ? Hangi imkanlar size sunulmadı? Savaşacağınız takımlar hangileri gibi sorular sorulsa inanın cevap verileceğini zannetmiyorum. Tabii tamamen yabancı futbolcu ve hoca tercihinde bu gibi sıkıntıları yaşamanız normal olabilir. İşte burada başkanın devreye girmesi gerekiyor. Çünkü hocanın yanında bulunan futbol şube sorumlusu, menajer ve yerli yardımcıların da gerekeni yapamadıkları görülüyor.
Alınan galibiyet gerçekten altın değerinde. Düşmemeye oynayan rakiplere 3'er 3'er verip ligde üst sıralarda yer almaya çalışan takımları devirmek gerçekten önemli. Ama cumartesi günü stadyumda yaşananlar gerçekten beni üzdü. Detaylarına girmeden şunu ifade edeyim, taraftar ile başkan arasındaki gönül bağı pamuk ipliğinde. Mayıs ayındaki kongrede adaylığı düşünen Ali Ay'ın nasıl bir yol izleyeceğini çok merak ediyorum.
Ayrıca sözleşmesi gereği yola devam edilmesi gereken ancak yine gönül bağını kopardığı Paul Le Guen ile taraftarın nasıl ilerleyeceğinin de birilerinin anlatması gerekiyor. Gelinen bugün itibarı ile kentin spor camiası olarak acil olarak silkelenmesi gerekiyor. İnanın hiçbir şey doğal sürecinde yürümüyor.
Taraftar-başkan-takım üçgeninde gönül bağı tekrar kurulmalı. Kentin ortak değeri olan Bursaspor'a sahip çıkılımalı. Bu sorumluluktan kim kaçarsa bir daha hiç konuşmasın. Mayıs kongresi son fırsat olabilir...