Bursa, İstanbul ve İnegöl 'muhteliti'

Mutlu pazarlar değerli okurlarım..

Kentimizde yaşanan çeşitli sorunlar Bursa, İstanbul ve İnegöl 'muhteliti' ile çözümlenmeye çalışılıyor.
'Muhtelit' de nedir, nereden çıktı derseniz; açıklayayım. Özetle; 'karma' demek, 'takviyeli' demek.
Şimdi biraz da 'tarihten bir yaprak' diyelim:
Bursa hakkındaki eski spor yazıları ve ansiklopedilerden öğrendim bu kelimeyi.
Ve henüz ortada Bursaspor falan yok o yıllarda. Acar İdman Yurdu, Akınspor, Pınar Spor, Güven Spor gibi kulüplerde gol peşinde koşturan başarılı topçularla kurulan takım İstanbul'dan gelen ünlü kulüpler Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş gibi kulüplerin karşısına özel maçlarda çıkarken 'Bursa Muhteliti' adıyla sahaya adım atarlarmış. Çoğunda da büyük zaferler kazanmışlar..
Günümüzde de yine bir 'muhtelit' oluşturuldu Bursa'da.
Malum; Büyükşehir Bld.Bşk. Alinur Aktaş, göreve başladı. Bursa'nın ulaşım sorunu, T-2 hattı, yüksek su fiyatları ve daha nice sorunlar için kolları sıvarken bazı kuruluşlardaki müdürlerin işlerine son verip değiştirdi. Ve ince elenip sık dokunup konularında uzmanlaşan yeni müdürler İstanbul ve İnegöl'den transfer edildi. Aktaş 'gelin bakalım, bana yardımcı olun, bu işlerin üstesinden gelelim' dedi.
Aktaş Başkan oluşturduğu bu 'muhtelit' ile ilk etapta su ve toplu taşım ücretleri fiyatlarında indirim için kararlar alıyor.
Şimdi sırada ne gibi müjdeler var derseniz; onları da yarın yapacağı ve Acil Plan Eylemi adını verdiği basın toplantısında bir bir açıklayacak.
Merakla bekleniyor bu müjdeler.
Hadi bakalım, kolay gelsin Sn.Aktaş..
Bursa'daki 'yerel yönetim muhteliti' çıktıları bu maçta sizin kaptanlığınızda zafere ulaşırlar dilerim.

Yeni çıkan bir kitap

'GEMLİK'E DOĞRU ANILAR': Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi (NOSAB)Yönetim Kurulu Bşk.'ı işadamı Mehmet Fikri Ünal, anılarını kitaplaştırdı.

Gemlik'te başlayıp sanayiciliğe uzanan yaşam öyküsünü "Gemlik'e Doğru Anıları Göreceksin" adlı kitapta anlatan Ünal, Bursa ve Türkiye'nin yakın tarihinin bir fotoğrafını da çekiyor.
Gemlik'te doğan Ünal, ilk ve ortaokulu bu ilçede, liseyi de Bursa Sanat Okulu'nda tamamladı. Yükseköğrenimini Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Makine Bölümü'nde yaptı. 1969 yılında YTÜ'de yüksek lisans da yapan Ünal, eğitiminin ardından Ereğli Kömür İşletmeleri'nde bir yıl atölye şefi olarak çalıştı. 1968-1977 yılları arasında Coşkunöz AŞ.'de İmalat Müd. olarak çalıştı. 1977'den 2014'e kadar kurucusu olduğu MASTAŞ'ta Yönetim Kurulu Bşk. ve Genel Müd.lük yaptı. 2014'ten bu yana şirketin Yönetim Kurulu Bşk. Aynı zamanda 2015'te seçildiği NOSAB Yönetim Kurulu Bşk.
İşadamlarının anıları ve meslek deneyimlerini anı kitaplarında toplamaları çok güzel. Gelecek kuşaklar elbet bunlardan yararlanır.
Sn.Ünal'ı kutlarım. Haber internetten ulaştırıldı. Ancak bu ilginç kitabı nereden bulacağız bilmiyorum?. Çünkü bana ulaşmadı. İmzalayıp gönderme lütfunda bulunursa kitaplığım güzel bir eser daha kazanmış olacak.

Evin salonu gibi bir halk otobüsü

'Okur Haber Hattı'mıza kentin dört bir yanından çeşitli sorunlar gelirken bazı güzel, ilginç notlar da fotoğraflar da var..

İşte bunlardan biri.
Hafta arasında okurum Sn. Gökhan Tuna, B-5 hattında çalışan 16.M.0125 plakalı halk otobüsüne binmiş.
'Daha otobüse binerken çok şaşırdım. Şoför arkadaş güler yüzle ve hoş geldiniz diyerek karşıladı. Sonra enteresan bir manzarayla karşılaştım. Tertemiz otobüsün içi mis gibi kolonya kokuyordu. Ön taraf çiçeklerle süslüydü. Bir de cam arkasında dip köşeye sevimli bir oyuncak ayı yerleştirilmişti.
Dikkat ettim diğer duraklarda binenleri de aynı şekilde karşıladı arkadaş. Güler bir yüzle ve 'hoş geldiniz' diyerek. Toplu taşım araçlarında son zamanlarda yaşanılan bazı tatsız olayların yanında böylesine rastlamak bir şanstı benim için" diyor.
Tebrikler kaptan.. Yolun açık olsun. Örnek olmaya devam..

Pazar neşesi

AVCI : İki arkadaş ava çıkmış. Şansları yokmuş. Avlanamamışlar. Eve dönerken avcılardan biri, ağaçta bir kara karga görmüş. Ateş edip vurmuş. Ve 'işte bak bir bıldırcın vurdum' demiş.
Arkadaşı, bozmamış onu ve 'kapkara bıldırcın olur mu hiç?' deyince uyanık avcı çok pişkin bir şekilde şu yanıtı vermiş:
"Geçen hafta bunun eşini vurmuştum. Bu matem yaptığı için karalara bürünmüş'
Teşekkürler C. Necdet GÖREN

Özlü sözler

"Kitapsız yaşamak; kör, sağır, dilsiz yaşamaktır.
Kitap, aklın ilacıdır.
Kitaplar da dostlar gibi iyi seçilmelidir.
Hiçbir gemi bizi kitaplar kadar uzaklara götüremez.
Bir vücut için egzersiz ne ise, zihin için de okumak odur."
Derleyen Tülin BİROL'a teşekkürler